"كان يترك" - Translation from Arabic to Turkish

    • bırakırdı
        
    • bırakıyordu
        
    • bırakıyormuş
        
    Ben aşırayım diye bozukluklarını bile bile etrafta bırakırdı. Open Subtitles نعم كان يترك الفكة ظاهرة عندما كنت صغيراً لأتمكن من سرقتها
    Radyoyu parçaları evin her yanına dağılmış bir şekilde ortalıkta bırakırdı ve annen de o radyonun sesini açıp, evin içinde deliler gibi dans etmeye bayılırdı. Open Subtitles كان يترك الراديو في المنزل قطعاَ صغيرة وكانت تحب تشغيله والرقص حول المنزل
    Büyükbaban bir göreve gittiğinde bunu bana bırakırdı. Open Subtitles كلمّا كان جدك يذهب فى مهمة كان يترك هذة معى لأحفظها
    Bazen Teğmen Dan de geliyordu ama dua faslını bana bırakıyordu. Open Subtitles أحياناً كان الملازم دان يأتى معى أعتقد أنه كان يترك الصلاة لى
    Kamplarda bana para bırakıyordu. Open Subtitles ما الذي تعنيه؟ لقد كان يترك المال لي في المخيمات
    Ekmek alması için Augustina'ya parayı o bırakıyormuş. Open Subtitles و هي من كان يترك النقود لأوجستينا حتى تشتري الخبز
    Aslında o kısmı her zaman boş bırakırdı. Open Subtitles لا، فدائماً ما كان يترك هذا الجزء فارغاً
    Geri döner diye verandanın ışığını açık bırakırdı. Open Subtitles حتي كان يترك ضوء الرواق في حالة أن تكون غيرت رأيها, كما تعرف
    Mumları her yerde yanar şekilde bırakırdı. Open Subtitles كان يترك الشموع مشتعلة في كل مكان
    Makyaj masamın üzerine bir gül bırakırdı. Open Subtitles كان يترك لي وردة على منضدة الزينة
    Eskiden çantasını her zaman alt katta bırakırdı. Open Subtitles لطالما كان يترك حقيبته في الأسفل
    Bir şeye ihtiyacı olduğunda bana not bırakırdı. Open Subtitles إن احتاج شيئاً، كان يترك لي ملاحظة فحسب
    Bizi şaşırtmak için ardında küçük oniks heykelcikler bırakırdı Gece Tilkisi bizim en öncelikli hedefimiz olmalı. Open Subtitles اطلق عليه هذ الاسم لأنه كان يترك خلفه بعض الخدع لتضليلنا... يجب ان نضع " نايت فوكس" فى المقام الأول
    Bazen Teğmen Dan de geliyordu ama dua faslını bana bırakıyordu. Open Subtitles أحياناً كان الملازم (دان) يأتى معي أعتقد أنه كان يترك الصلاة لي
    Beni tuttuğu yerin kapağını açık bırakıyordu. Open Subtitles كان يترك الفتحة مفتوحة
    Adam her yazdığı sayfada karaciğerinden bir parça bırakıyormuş. Open Subtitles هذا كارفر كان يترك قطعة من كبده في كل مرة يكتب ورقة ما
    Hayır, oraya bir şey bırakıyormuş. Open Subtitles كلا، بل كان يترك شيئاً ما

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more