"كان يجب أن يكون" - Translation from Arabic to Turkish

    • olmalıydı
        
    • olmalıydım
        
    • olması gerekiyordu
        
    • olmak zorunda
        
    • olması gereken
        
    • olması gerekirdi
        
    • olacaktı
        
    • olmalıydın
        
    • olmaması gereken
        
    Hazırlık ya da ne olur olmaz diye acil durum planı yapılmış olmalıydı. Open Subtitles كان يجب أن يكون هناك خطة إحتياطية إذا ما حدث مثل هذا الوضع.
    Banyo suyu tam olarak 38. 75 cm. Yüksekliğinde olmalıydı. Open Subtitles ماء إستحمامه كان يجب أن يكون عمقه قدم واحدة و ثلاثة أرباع بوصة
    Güzel bir şey olmalıydı... iğrenç değil. Open Subtitles كان يجب أن يكون شيئاً جميلاً، وليس هذا المسخ.
    Senin yerinde ben olmalıydım. Open Subtitles هذا الشرف كان يجب أن يكون ليّ.
    İnsan hayatları tehlikede olduğundan, her programın mükemmel olması gerekiyordu. TED حيث كانت حياة بعض الأشخاص على المحك، لذا فإن كل برنامج كان يجب أن يكون مثالياً.
    Bu yüzden zehir olmak zorunda, değil mi, Komutan? Open Subtitles لهذا كان يجب أن يكون السم هو السبب أليس كذلك أيها الضابط؟
    Esasında çoktan hapiste olması gereken bir uyuşturucu ve kadın tüccarı. Open Subtitles الحقيقه هو أن مايكل إكس تاجر مخدرات كان يجب أن يكون في السجن منذ سنوات
    - Buraya gelmiş olması gerekirdi. - Takımından bir kişiyi geride bıraktın. Open Subtitles كان يجب أن يكون هنا الآن لقد تركت أحد أعضاء فريقك خلفك
    Yapamazdım. Biraz zor olmalıydı. Open Subtitles لم أستطع أن أفعل هذا كان يجب أن يكون الأمر صعباً قليلاً
    Bu imkansız.Güvende olmalıydı, daha hava kararmadı. Open Subtitles هذا مستحيل، كان يجب أن يكون في آمان، حتى إننا لسنا في المساء
    Will haklıydı, annem değildi. Oysa tersi olmalıydı. Open Subtitles ويل أصاب وأمي أخطأت كان يجب أن يكون العكس
    Bilemiyorum. lşıklar daha parlak olmalıydı. Ya da daha farklı bir arka plan, başka renkler... Open Subtitles لا أعرف أشعر أنه كان يجب أن يكون هناك أضاءة ألمع أو خلفية مختلفة أو ألوان
    Baba, C-Murder vurulmadı. Ama bu isimle, vurulmuş olmalıydı. Open Subtitles أبّ، سي قتل لم يضرب لكن مع يسمّي مثل ذلك، هو كان يجب أن يكون
    Sorunun sebebi o olmalıydı. Hıslamanın kaynağı Open Subtitles يتحتم أن تكون هي,كان يجب أن يكون سبب النغم
    - O hastaydı. Sürekli bir uzman bakımında olmalıydı. Open Subtitles كان مريضاً، كان يجب أن يكون تحت عناية فائقة
    Çıkarımlarımda daha hızlı olmalıydım. Open Subtitles كان يجب أن يكون أسرع باستنتاجاتي.
    Çıkarımlarımda daha hızlı olmalıydım. Open Subtitles كان يجب أن يكون أسرع باستنتاجاتي.
    Üç gün seren bir av olması gerekiyordu ancak ikinci gününde her şey kötüye gitti. Open Subtitles كان يجب أن يكون صيداً لثلاثة أيام لكن .يوم في السبت، أصبحت الأمور سيئة
    Oh, altgeçitin bir parçası olması gerekiyordu ama terkedildi. Open Subtitles كان يجب أن يكون جزءاً من نفق لكنهم تركوه أين ينتهي ؟
    - Saçma olmak zorunda değildi. - Hayır, ister istemez olacaktı. Open Subtitles ما كان يجب أن يكون سخفاً - لا ، لم يكن ليكون سوى ذلك -
    Burada kalıp düşen uçakta olması gereken adam olamam. Open Subtitles لا أطيق شعور أن أكون الشخص الذي كان يجب أن يكون على تلك الطائرة التي تحطمت.
    Bir telepat olması gerekirdi. Bir gorilin kalp atışlarını duymuştum. Open Subtitles كان يجب أن يكون تخاطرا لقد سمعت نبض قلب الغوريلا
    Önce onu düşünmeliyim. Çocuğum doğsa şuan 6 yaşında olacaktı. Open Subtitles عليه أن يكون الأولوية طفلي كان يجب أن يكون ذو 6 أعوام هذه السنة
    İyi bir adam hastanede ve yerine sen olmalıydın demiyorum Raylan ama ben... Open Subtitles رجل طيب في المستشفى لن أقول كان يجب أن يكون أنت
    Burda olmaması gereken birşey. Open Subtitles ـ شيئاً ما كان يجب أن يكون هُناك.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more