"كان يستمع" - Translation from Arabic to Turkish

    • dinliyormuş
        
    • dinliyorsa
        
    • dinliyor
        
    • dinlerdi
        
    Yaklaşık bir saat kadar önce radyo dinliyormuş. Open Subtitles لقد كان يستمع إلى الراديو قبل حوالي ساعة.
    Yani, arabayı kullanan kişi klasik müzik dinliyormuş. Open Subtitles بأي حال يبدوا من كان يقود السيارة كان يستمع للموسيقى الكلاسيكية
    Birisi pop müzik dinliyormuş. Open Subtitles شخص كان يستمع لإظهار الإيقاعات.
    Alıkoyucuya buradan bir çift lafım var... eğer dinliyorsa şunları söylemek istiyorum: Open Subtitles .. بالنسبة للخاطف إذا كان يستمع لنا الآن :أريد أن أقول التالي
    Eğer kendi kayıtlarını dinliyorsa sadece antisosyal değil, sanrılı da olmalı. Open Subtitles حسنا ، اذا كان يستمع لتسجيلات لنفسه فهو ليس فقط معادى للمجتمع من المحتمل ايضا كونه متوهم
    Aman Tanrım, bahse girerim bu hergele.... ...başından beri telsiz konuşmalarımızı dinliyor. Open Subtitles يا إلهي لابد وأن هذا الوغد كان يستمع لما نقوله طوال الوقت
    Babam, her gün dinlerdi.. Ama ben, müzikten nefret ederim. Open Subtitles أبي كان يستمع للموسيقى كل يوم لكنني كنت أكرهه ما يسمع
    Frye'ın eski müşterilerinden biri önceki gün radyoda bir ruh çağırma programını dinliyormuş. Open Subtitles عميل قديم لـ(فراي) كان يستمع على إتّصال بوسيط روحاني على الراديو في ذلك اليوم
    Sanki konuşmalarımızı dinliyormuş gibi. Open Subtitles -إنّه كما لو كان يستمع إلى حديثنا تقريباً .
    Başka bir şey dinliyormuş. Open Subtitles كان يستمع لشيءٍ آخر.
    - Beni hep dinliyormuş. Open Subtitles - لقد كان يستمع طوال الوقت
    Şimdi, bir örnekle başlamak istiyorum yaptığım bir konuşmayı izleyen soru cevap faslında birisi bir hikaye anlattı. Hikaye şöyle Bir seferinde, bir senfoni orkestrasını dinliyormuş ve müzik kesinlikle muhteşemmiş kaydın hemen sonunda ise korkunç bir cayırtı mevcutmuş. TED الآن، أرغب في البداية بمثال لشخص ما الذي حضر جلسة أسئلة وأجوبة بعد أن ذكرت في احدى محاضراتي قصة. [غير واضح...] لقد قال أنه كان يستمع إلى السيمفونية وقد كانت موسيقى متألقة جداً وفي نهاية التسجيل، كان هناك صوت صراخ مروع.
    Eğer dinliyorsa, ona üzgün olduğumu söylemek isterim. Open Subtitles ان كان يستمع انا فقط اريد ان اقول اسف
    Harp siz iki angutu dinliyorsa çok çaresiz bir durumda olmalı. Open Subtitles لابد أن (هارب) يائس جداً... إذا كان يستمع إليكم حقاً يا رفاق
    O, çekici ve ben konuşurken beni dinliyor. Open Subtitles لقد كان رائعا ، وانه... وفى الواقع كان يستمع لى عندما كنت أتحدث أوه.
    Yirmi iki yıldır beni dinliyor. Open Subtitles لقد كان يستمع لحديثي منذ 22 عام.
    En beter müzikleri dinlerdi. Smooth jazz. Open Subtitles يا إلهي، كان يستمع إلى أسوأ أنواع المُوسيقى، الجاز الهادئ.
    Ne tür müzik dinlerdi? Open Subtitles ما نوع الموسيقى التى كان يستمع اليها؟

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more