"كان يسكن" - Translation from Arabic to Turkish

    • yaşıyordu
        
    • yaşayan bir
        
    • yaşıyormuş
        
    • yaşadığı
        
    Demek istiyorum ki, Tanrım, bir alış veriş merkezinin dışında yaşıyordu. Open Subtitles إنني وضيعة , يا للمسيح لقد كان يسكن علي عربة تسوق
    Kuzenim 2-2-1'de yaşıyordu. - Her zaman onun yanına giderdim. Open Subtitles إبن عمي كان يسكن الشقة 221 كنت دائم التواجد هناك
    O da burada yaşıyordu, annem onu son sevgilisi yüzünden kovmadan önce. Open Subtitles كان يسكن هنا قبل أن تطرده أمي بسبب عشيقها السابق
    Ben de yakınlarda yaşayan bir profesör buldum. Open Subtitles لذلك وجدت أستاذ كان يسكن على مقربة
    Yanda yaşayan bir fahişe vardı adı Karabaş Bertha-- Open Subtitles كان يسكن جانبنا منحرفة تدعى(السوداء بيرثا)ـوالتي كانت م..
    Burada mı yaşıyormuş? Open Subtitles هل كان يسكن هنا ؟
    Wade burada yaşıyormuş. Open Subtitles -هذه هي الشُقة، هُنا حيث كان يسكن (وايد ).
    Burada sadece erkeklerin yaşadığı zamanı hatırlıyor musunuz... - ...hani hiç yangın çıkmayan? Open Subtitles أتذكرون عندما كان يسكن الفتيان هنا فقط
    Eve döndüğümde babam artık annemle yaşıyordu, çünkü tekrar bir araya gelmişlerdi. Open Subtitles عندما عدت إلى المنزل كان أبي مازال حي كان يسكن مع أمي لأنهما رجعا لبعضهما
    Tüm olası zanlıları incelediler ve 24 saatten kısa bir sürede, şüpheliyi buldular: Francisco Carrillo, 17 yaşında bir çocuk; cinayetin olduğu yerden iki veya üç blok ötede yaşıyordu. TED أخذوا جميع المجرمين المعتادين بعين الاعتبار، وفي أقل من ٢٤ ساعة، حددوا المشتبه فيه: فرانسيسكو كاريو، ابن ١٧ عاما الذي كان يسكن على مقربة من مكان الحادثة.
    Orada genç bir çocuk da yaşıyordu, ama adını hatırlamıyorum. Open Subtitles ثمة فتى كان يسكن هناك لكني لا أذكر اسمه
    Chicoutimi'de yaşıyordu, bense Montreal'deydim. Open Subtitles لقد كان يسكن "شيكونتومي" وأنا كنت في "مونتريال" وكنت أزوره
    Rohit New York'da yalnız yaşıyordu. Open Subtitles روهيت كان يسكن وحده فى نيويورك
    Ben (Davis o (yakında, adlı yaşayan bir adam için olduğunu düşünüyorum Open Subtitles أعتقد أنها لرجل كان يسكن بالجوار، اسمه (ديفيس)
    -Kampüste mi yaşıyormuş? Open Subtitles -هل كان يسكن فى حرم الجامعة؟
    - Arkadaşım Char burada yaşadığı zaman bütün günümü yüzerek geçirdim. Open Subtitles أعتدت أن أسبح هنا طوال الوقت عندما كان يسكن صديقي "شارل" هنا

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more