Girit adasında daha az davetsiz misafir isteyen Kral Minos için yeni bir savunma sistemi yapıyordu. | TED | كان يصنع نظامًا دفاعيًا جديدًا للملك مينوس، الذي أراد تقليل عدد الدخلاء في جزيرته مملكة كريت. |
Bence, Messner burada meth değil, büyü yapıyordu. | Open Subtitles | أظن بأن ميسنر كان يصنع السحر و ليس الميث .. |
Bence, Messner sınıfında Roma mumundan daha fazlasını yapıyordu. | Open Subtitles | أعتقد بأن ميسنر كان يصنع أكثر من الشموع اليونانية في صفه الدراسي |
Bu adam başarmıştı çünkü kasa imal ediyordu. | Open Subtitles | هذا النجار كان جيدا لأنه كان يصنع الخزائن |
Bu adam kazanıyordu. Çünkü kasa imal ediyordu. | Open Subtitles | هذا النجار كان جيداً لأنه كان يصنع الخزائن |
Ölürken bile sonsuzluk hakkında şakalar yapıyordu. | Open Subtitles | حتى وهو يموت كان يصنع نكات عن الابديه |
Oppenheimer bir nükleer bomba yapıyordu. | Open Subtitles | أوبنهايمر كان يصنع قنبلة نووية |
Sanırım Moore, Kral Kamehameha heykelinin bir sahtesini yapıyordu. | Open Subtitles | أعتقد أنه كان يصنع في تمثال "ملك هاواي" مزيف. |
Annem öldükten sonra bana sürekli bunu yapıyordu. | Open Subtitles | كان يصنع هذا لي كثيرا حينما نكون معا |
Daphne, bana bir iyilik yapıyordu. | Open Subtitles | دافني لقد كان يصنع لي معروفاً |
- Bu macunu nerede yapıyordu? | Open Subtitles | أين كان يصنع تلك المادة؟ |
Baker için komedi yapıyordu. | Open Subtitles | "كان يصنع أفلاماً كوميدية لـ "بيكر |
Bizden biri, Luka, bir makine yapıyordu. | Open Subtitles | أحدنا، لوكا،، كان يصنع... آلة. |