"كان يعلم أنه" - Translation from Arabic to Turkish

    • olduğunu biliyordu
        
    • olmadığını biliyordu
        
    Onu benzetenin ben olduğunu biliyordu. Open Subtitles كان يعلم أنه أنا الذي تسبب في ضربه
    -Yani Cole. Buranın saldırı için iyi bir nokta olduğunu biliyordu. Open Subtitles إذاً " كول " كان يعلم أنه المكان المناسب للفخ
    - Kendini test ediyordu. - Çünkü hasta olduğunu biliyordu. Open Subtitles لقد كان يختبر نفسه - لأنه كان يعلم أنه مريض -
    - Başının dertte olduğunu biliyordu. Open Subtitles كان يعلم أنه واقع في مشكلة.
    Onu bitirmek için gücü olmadığını biliyordu. Open Subtitles إنه كان يعلم أنه ليس لديه القوه لإنهائها
    Carry kaybedecek bir şeyimin olmadığını biliyordu ve kirli işlere elini sürmeyi hiç sevmedi. Open Subtitles كارى كان يعلم أنه ليس لدى ما أخسره لذا فقد أرسلنى هذه المره لأؤدى العمل القذر
    Bence Marshall belanın içinde olduğunu biliyordu, ve ondan Bianca'yı alıp güvende tutmasını istedi. Open Subtitles أظن أن (مارشال) كان يعلم أنه في ورطة... وطلب منها أن تأخذ (بيانكا) حتى تبقيها في أمان
    Senin gibi hırsızlar için son bir iş diye bir şey olmadığını biliyordu. Open Subtitles ربما كان يعلم أنه لا يوجد هناك "مهمةٌ أخيرة" عند اللصوص أمثالك.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more