Onu benzetenin ben olduğunu biliyordu. | Open Subtitles | كان يعلم أنه أنا الذي تسبب في ضربه |
-Yani Cole. Buranın saldırı için iyi bir nokta olduğunu biliyordu. | Open Subtitles | إذاً " كول " كان يعلم أنه المكان المناسب للفخ |
- Kendini test ediyordu. - Çünkü hasta olduğunu biliyordu. | Open Subtitles | لقد كان يختبر نفسه - لأنه كان يعلم أنه مريض - |
- Başının dertte olduğunu biliyordu. | Open Subtitles | كان يعلم أنه واقع في مشكلة. |
Onu bitirmek için gücü olmadığını biliyordu. | Open Subtitles | إنه كان يعلم أنه ليس لديه القوه لإنهائها |
Carry kaybedecek bir şeyimin olmadığını biliyordu ve kirli işlere elini sürmeyi hiç sevmedi. | Open Subtitles | كارى كان يعلم أنه ليس لدى ما أخسره لذا فقد أرسلنى هذه المره لأؤدى العمل القذر |
Bence Marshall belanın içinde olduğunu biliyordu, ve ondan Bianca'yı alıp güvende tutmasını istedi. | Open Subtitles | أظن أن (مارشال) كان يعلم أنه في ورطة... وطلب منها أن تأخذ (بيانكا) حتى تبقيها في أمان |
Senin gibi hırsızlar için son bir iş diye bir şey olmadığını biliyordu. | Open Subtitles | ربما كان يعلم أنه لا يوجد هناك "مهمةٌ أخيرة" عند اللصوص أمثالك. |