Karısı çiçek hastalığından öldüğünde o Navajolarla yaşıyordu. | Open Subtitles | وقد كان يعيش مع نافاجو عندما ماتت من الجدري |
İki aydan fazla zamandır karısıyla beraber yaşıyordu, ama karısı hâlâ onunla yatmayı reddediyordu. | Open Subtitles | .. كان يعيش مع زوجته منذ أكثر من شهرين ولكنها لاتزال ترفض معاشرته |
Bir bayanla yaşıyordu..kimse ona bakmıyordu..o kendi kendine baktı | Open Subtitles | كان يعيش مع عمّته, إمرأة عجوز لم يكن هناك أحد يهتم به هو من كان يهتم بها في الحقيقة |
Bir şey buldum. Zafar kardeşi Malik Hasani'yle birlikte yaşıyormuş. | Open Subtitles | هنا شيء ما، "ظفر" كان يعيش مع أخاه "مالك حسني" |
Ebeveynleri boşanmış, babasıyla yaşıyormuş. | Open Subtitles | الوالدان مطلقان كان يعيش مع والده |
Dört yıl önce eski erkek arkadaşı tarafından öldürülünceye kadar kız kardeşi Christy ile beraber yaşıyordu. | Open Subtitles | كان يعيش مع شقيقته كريستى حتى اربع سنوات مضت عندما قتلت فى شجار مع رفيقها السابق |
Koruyucu ailesiyle yaşıyordu ama duyduğuma göre evi terk etmiş. | Open Subtitles | كان يعيش مع والده بالتبني آخر ما سمعت، أنه غادر المنزل |
Evet, Ana adında bir kadınla yaşıyordu. | Open Subtitles | نعم ، لقد كان يعيش مع امرأة تسمى آنّـا. |
O adam, önceden yetimhanede Abla ile yaşıyordu. | Open Subtitles | {\1cH444444\3cHFFFFFF}ذلك الرجل كان يعيش مع " نونا " في دار الأيتام |
Kaybolduğunda, Swallow Sokağı'nda, Beverly ile bir evde yaşıyordu ve ayrıca kardeşi Jason da orada yaşıyordu. | Open Subtitles | في وقت إختفائه "كان يعيش مع "بيفيرلي" في منزلها بشارع "سالو وأخيها "جيسون" كان يعيش هناك |
Londra'nın dışında bir kızla yaşıyordu. | TED | كان يعيش مع فتاة خارج لندن. |
Annesiyle beraber yaşıyordu. | Open Subtitles | لا. هو كان يعيش مع أمه. |
Geri zekalı Deedee bir çiftlikte, annesi, babası ve iki erkek kardeşiyle yaşıyordu. | Open Subtitles | المعوق (ديدي) كان يعيش مع أمه, وأباه وأخواتها الأثنين في مزرعة |
Halasıyla yaşıyordu, bunak bir kadındı. | Open Subtitles | كان يعيش مع عمّته, إمرأة عجوز |
Yani evet, Sheldon ile yaşıyordu. | Open Subtitles | (أجل، فقد كان يعيش مع (شيلدون |
Kurban kesinlikle bir hatunla yaşıyormuş. | Open Subtitles | من المؤكد ان الضحية كان يعيش مع دجاجة |
Bir kadınla yaşıyormuş. | Open Subtitles | انه كان يعيش مع امرأه |
"Ping annesi, babası, 2 kız kardeşi ve 3 erkek kardeşi, 11 halası 7 amcası ve 42 kuzeniyle birlikte yaşıyormuş." | Open Subtitles | بينغ) كان يعيش مع أبيه وأمه)" ومع أختين" وثلاثة إخوة "و 11 عمّة و 7 أعمام و 42 أولاد أقارب |