"كان يفترض أن تكون" - Translation from Arabic to Turkish

    • olması gerekiyordu
        
    • olman gerekiyordu
        
    • olmalıydı
        
    • ölmesi bekleniyordu
        
    Bu evin 24 saat gözetim altında olması gerekiyordu. Open Subtitles هذا البيت كان يفترض أن تكون تحت ساعة 24 ساعات.
    Yolculuğun yeni aile birliğiyle alakalı olması gerekiyordu. Bağ kurma denen şeyin ne olduğunu bilirsin. Open Subtitles هذه الرحلة كان يفترض أن تكون عن لم شمل العائلة من جديد، أتعرف؟
    Senin için geldiğim zaman, annenin de orada olması gerekiyordu. Open Subtitles "كان يفترض أن تكون أمّك هناك عندما أتيت من أجلك."
    — çok önce burada olman gerekiyordu. Open Subtitles كان يفترض أن تكون هنا منذ فترة طويلة
    Konuştuğum son kişi olman gerekiyordu. Open Subtitles كان يفترض أن تكون آخر شخص تكلمت معه
    Dün gece özel olmalıydı ama mahvoldu. Open Subtitles كان يفترض أن تكون ليلة أمس مميزة وقد اختربت
    Kanser hastasıydı, birkaç ay içinde ölmesi bekleniyordu. Open Subtitles كانت مصابة بالسرطان و كان يفترض أن تكون قضية أشهر
    -Komik olması gerekiyordu. -Çantaların anlatılması gerekiyordu. Open Subtitles كان يفترض أن يكون مضحكاً - كان يفترض أن تكون حقائب -
    O uçakta olması gerekiyordu. Open Subtitles كان يفترض أن تكون على متن تلك الطائرة.
    Aslında burada göksel bir mum olması gerekiyordu. Open Subtitles لقد كانت، كان يفترض أن تكون شمعة سماوية
    Hayatımızdaki diğer her şey gibi bunun da geçici bir şey olması gerekiyordu. Pek akıllıca değildi. Open Subtitles "مثل أي شيء في الحياة، كان يفترض أن تكون مؤقتة وليست بارعة"
    Kolay bir iş olması gerekiyordu. Open Subtitles كان يفترض أن تكون تلك قتل سهلة
    Rahatlatıcı bir simülasyonda olması gerekiyordu. Open Subtitles كان يفترض أن تكون في نظام محاكاة الراحة
    Yedi, sekiz ay olması gerekiyordu. Öyle demişlerdi. Open Subtitles ، كان يفترض أن تكون ...سبع أو ثمان أشهر، هذا ما قالوه
    Benzersiz yarattığımız finans pazarlarının - bu pazarların hatasız olması gerekiyordu - bu pazarların gözlerimizin önünde çöküşünü izledik. TED شاهدنا الأسواق الإقتصادية التي أنشأناها بتميز -- تلك الأسواق التي كان يفترض أن تكون محصنة ضد الحماقة -- شاهدناها وهي تنهار أمام أعيننا.
    Onun benimle olması gerekiyordu. Open Subtitles كان يفترض أن تكون معي
    Çocuklarını görmek için bu hafta sonu Londra'da olman gerekiyordu. Open Subtitles كان يفترض أن تكون في (لندن) بهذه العطلة الأسبوعية لزيارة أطفالك
    Güvende olman gerekiyordu. Open Subtitles كان يفترض أن تكون آمنا!
    Bu gece benim en güzel gecem olmalıydı, Barb. Open Subtitles كان يفترض أن تكون الليلة أفضل ليلة في حياتي
    Kanser hastasıydı, birkaç ay içinde ölmesi bekleniyordu. Open Subtitles كانت مصابة بالسرطان و كان يفترض أن تكون قضية أشهر

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more