"كان يفترض أن يكون" - Translation from Arabic to Turkish

    • olması gerekiyordu
        
    • olmalıydı
        
    • olacaktı
        
    • kalması gerekiyordu
        
    Wachs'ın iki gün önce Washington'da olması gerekiyordu. Open Subtitles واتشس كان يفترض أن يكون في واشنطن قبل يومين
    İşte olması gerekiyordu. Open Subtitles لم أخبره بالأمر، كان يفترض أن يكون في العمل.
    Bunun bir buluşma olması gerekiyordu ama sen Ashleigh'yi çağırdın böylece benimle konuşmak zorunda kalmadın. Open Subtitles كان يفترض أن يكون هـذا موعد غرامي وأحضرت آشلي للكسرهـ أذاً لاتريد التتحدث معي.
    Adam sosyopatın teki. Hapiste olmalıydı. Open Subtitles هذا الرجل معتل إجتماعياً كان يفترض أن يكون في السجن
    Biliyorsun, bu film benim büyük çıkışım olacaktı. Open Subtitles تعرف هذا الفلم كان يفترض أن يكون أجازتي الكبيرة
    Bunun ikimizin arasında kalması gerekiyordu. Open Subtitles كان يفترض أن يكون الأمر بيننا نحن الإثنان
    Evet, ama dört yıl olması gerekiyordu. Open Subtitles ولكن كان يفترض أن يكون هذا المنصب لمُدَّة أربع سنوات
    Çok gizli olması gerekiyordu. Open Subtitles و كان يفترض أن يكون سريا للغاية
    -Komik olması gerekiyordu. -Çantaların anlatılması gerekiyordu. Open Subtitles كان يفترض أن يكون مضحكاً - كان يفترض أن تكون حقائب -
    Üç tane Cylon olması gerekiyordu şimdi beş tane var. Open Subtitles كان يفترض أن يكون هناك ثلاثة (سيلونز) والآن يوجد خمسة
    Hayır. Dünün senin günün olması gerekiyordu. Open Subtitles - كلا ، بالأمس كان يفترض أن يكون يومكِ ..
    Basketbol antrenmanında olması gerekiyordu. Open Subtitles كان يفترض أن يكون في تدريب كرة سلة.
    Otel odasında olması gerekiyordu. Open Subtitles كان يفترض أن يكون بغرفته بالفندق
    Bunun komik olması gerekiyordu, samimi değil. Open Subtitles هذا كان يفترض أن يكون ساخر و ليس صادق.
    Naylon ambalaja konup, paketlenip gitmeye hazır olması gerekiyordu. Open Subtitles كان يفترض أن يكون مغلقاً وجاهزاً للنقل
    Bu yangın kusursuz olmalıydı ve ve bir şeyi unuttu. Open Subtitles أعتقد أن هذا الحريق كان يفترض أن يكون كاملاً, و.. أعتقد أنها قد فقدت شيئاً ما
    Adam sosyopatın teki. Hapiste olmalıydı. Open Subtitles هذا الرجل معتل إجتماعياً كان يفترض أن يكون في السجن
    Bugün benim günüm olmalıydı, senin değil. Open Subtitles كان يفترض أن يكون هذا اليوم عني وليس عنكِ
    Güya yolun Üçlemeci'nin yolu olacaktı. Open Subtitles كان يفترض أن يكون قاتل الثالوث هو البديل
    Bu çok basit olacaktı güya. Gidip onu çıkaracaktık. Open Subtitles أتعلم ، كان يفترض أن يكون هذا سهلاً فقط الذهاب وإخراجه
    Hayır, bunun Carl ile senin aranda kalması gerekiyordu, ama dayanamadın, koca, aptal ağzından kaçırdın. Open Subtitles لا , كان يفترض أن يكون الأمر بينك أنت و(كارل) ولقد فشلت بسبب فمك الكبير الغبي

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more