Başının iki yanında beyzbol topu varmış gibi hissettiğini söylüyordu. | TED | كان يقول أنه شعر بهما كأنهما طابتين على جانبي وجهه |
O, salgında acı çeken bir ülkeye yardım edecek bir doktor olduğunu söylüyordu. | Open Subtitles | كان يقول أنه كالطبيب وأنه سيعالج بلد تعانى وباء ما |
Daha dün akşam adam şu anda mevcut en iyi dijital projektör olduğunu söylüyordu. | Open Subtitles | الرجل كان يقول أنه أفضل مسلاط رقمي متوفر حالياً |
Adamı ilk kez görüyordum ama babam olduğunu söylüyordu. | Open Subtitles | لم أر هذا الرجل قبلها أبداً ومع ذلك كان يقول أنه أبي |
Adamı ilk kez görüyordum ama babam olduğunu söylüyordu. | Open Subtitles | لم أر هذا الرجل قبلها أبداً ومع ذلك كان يقول أنه أبي |
İnsanları kralların zorbalıklarından kurtardığını söylüyordu. | Open Subtitles | ~~كان يقول أنه أحضر الحرية ~~بدل طغيان الملوك |
Chris, Khao da şimdi Amerika'dan önümüzdeki ay gelecek olan gemiye binmeni sağlayacağını söylüyordu. | Open Subtitles | كريس، كاو كان يقول أنه سيعمل على أن تلحق بالسفينة التى تأتى إلى هنا من الولايات المتحدة -دوبسى |
Chris, Khao da şimdi Amerika'dan önümüzdeki ay gelecek olan gemiye binmeni sağlayacağını söylüyordu. | Open Subtitles | كريس، كاو كان يقول أنه سيعمل على أن تلحق بالسفينة التى تأتى إلى هنا من الولايات المتحدة -دوبسى |
Danny Birdland'i düşündüğünü söylüyordu. | Open Subtitles | دانى كان يقول أنه يفكر بأمر بيرد لاند |
Her yerde onu gördüğünü söylüyordu. | Open Subtitles | كان يقول أنه يراها في كل مكان |
Herkes sadece bir dağ aslanı olduğunu söylüyordu. | Open Subtitles | الجميع كان يقول أنه أسد جبلي |