"كان يمكننا" - Translation from Arabic to Turkish

    • edebilirdik
        
    • olurduk
        
    • ona değişiklik
        
    İkinci bir birlikleri olduğunu nasıl tahmin edebilirdik? Open Subtitles كيف كان يمكننا التخمين أن لديهم قوات ثانيه ؟
    Eğer masumsan bununla mücadele edebilirdik. Open Subtitles كان يمكننا مواجهة هذا سوية إذا كُنْتَ بريء
    Arkadaşça konuşabilirdik. Evinde sohbet edebilirdik. Open Subtitles كان يمكننا أن نتحدث بطريقة ودودة في بيتك
    Eğer benden saklamasaydın bütün bu sorunları yaşamamış olurduk. Open Subtitles كان يمكننا تجنب الامر بأكملة ان لم تحاول ان تُخفية عنى
    Bu sivri zeka kornaya basmamış olsaydı çalınmadan önce elbiselerimizi değiştirmiş olurduk. Open Subtitles إذا كان (أينشتاين) هنا فلن يدقُّ البوق كان يمكننا تغيير ملابسنا قبل أن تُسرق
    Pekala o zaman ben heykeltraşı arayıp, ona değişiklik.. Open Subtitles حسناً، إذاً سأتّصل بنحّات الثلج -وأرى إن كان يمكننا ...
    Pekala o zaman ben heykeltraşı arayıp, ona değişiklik.. Open Subtitles حسناً، إذاً سأتّصل بنحّات الثلج -وأرى إن كان يمكننا ...
    Pizza sipariş de edebilirdik. Open Subtitles تعرفين كان يمكننا ان نطلب بعض البيتزا
    Birlikte bütün dünyayı idare edebilirdik. Open Subtitles كان يمكننا أن نمتلك العالم معاً
    Onlara eşlik edebilirdik. Open Subtitles كان يمكننا الانضمام إليهما
    Genetik olarak çeşitliliğe sahip olan kalp hücrelerinden bir düzenimizin olduğu, ve bu ilacı, yani Vioxx'u petri kaplarında test edebildiğimiz başka bir senaryoyu hayal edin. Genetik tipi şu olanların kalp ile ilgili yan etkileri yaşayacağını genetik tipi bu olan alt grup insanların yaklaşık 25.000'inin herhangi bir problem yaşamayacağını tespit edebilirdik. TED ولكن تخيلوا سيناريوها مختلفا، حيث كان يمكننا أن نحصل على تركيبة مختلفة وراثياً، لخلايا قلبية، وكنا سنستطيع بالفعل أن نختبر ذلك العلاج فايوكس في طبق بتري، ونعرف أن الأشخاص من نوع وراثي معين سوف يصابون بآثار جانبية تؤثر على القلب، وأن الأشخاص من هذه الجموعات الوراثية الفرعية، أو قياس الأحذية الوراثي، وهم تقريباً 25,000 منهم لن يصابوا بأية مشاكل.
    Aslında olurduk. Open Subtitles بل كان يمكننا ذلك.
    Dostum, eğer artık Lynn'le olmasaydım, ekip olurduk. Open Subtitles صديقي, لو لم أكن مع (لين) الآن كان يمكننا الخروج معاً

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more