Katılımcıların kafasını karıştırıp bazılarını yanına çekmeyi planlıyormuş. | Open Subtitles | لقد كان ينوي خداع المُتسابقين لإغوائهم بعيداً عن الحشد والنيل منهم. |
Michael Buchanan adındaki pilot belli ki uçağı kaçırarak başkanlığa ait alana çarpmayı planlıyormuş. | Open Subtitles | ربّان الطائرة يُدعى (مايكل بوكانن) اختطف الطائرة، و كما هو واضح كان ينوي تحطيمها في المجمّع الرئاسي |
Peki madem bir uçakla gitmeyi planlamış işi neden istiyor? | Open Subtitles | لماذا طلب الوظيفة إذا كان ينوي الهرب بالطائرة؟ هذا ليس مهماً ليس مهماً |
- Bir çocuk almayı planlıyordu ama iki çocuk aldı. | Open Subtitles | كان ينوي خطف ولد واحد و لكن انتهى المطاف بولدين |
Ve muhtemelen neyin peşinde olduğunu bize söyleyecek her şeyi. | Open Subtitles | وربما لا شيء آخر يمكن أن يخبرنا بما كان ينوي القيام به |
Amcanın niyeti araziyi sana bırakmaktı ama halinden endişeleniyordu. | Open Subtitles | عمك دائما كان ينوي ترك المزرعة لك لكنه كان قلقا ما آل اليه حالك |
Ama bana vermek için çalıyordu. | Open Subtitles | كان يسرق واحدة فقط و كان ينوي إعادتها لي |
Anlaşılan Akureyri'ye gitmeyi planlıyormuş. | Open Subtitles | يبدو أنه كان ينوي الذهاب إلى (اكوريري) |
Bunu kim yaptıysa uyuduğu sırada yastıkla onu boğmayı planlamış. | Open Subtitles | أياً من فعل هذا كان ينوي أن يخنقها بالوسادة و هي نائمة |
Bunu kim yaptıysa uyuduğu sırada yastıkla onu boğmayı planlamış. | Open Subtitles | أياً من فعل هذا كان ينوي أن يخنقها بالوسادة و هي نائمة |
Pete dövüştü. Çavuş buna bayıldı. Pete'i terfi ettirmeyi planlıyordu. | Open Subtitles | . بيت " قاومه ، والرقيب كان معجباً بذلك " " كان ينوي أن يرقي " بيت |
Konferansa katılmayı mı planlıyordu? | Open Subtitles | هل تعتقد أنّه كان ينوي الحضور؟ |
Bir şey planlıyordu. - Kesin olması gerekiyor. | Open Subtitles | -كان ذلك رصيده الخاص، كان ينوي شيئا . |
Evet ama Mark'ın katilini veya neyin peşinde olduğunu öğreninceye dek Neil'ın tehlikede olduğunu varsaymalıyız. | Open Subtitles | أجل، لكن حتى نكتشف من قاتل (مارك) أو ما كان ينوي فعله، فإننا سنفترض أن (نيل) معرض للخطر |
Neyin peşinde olduğunu merak ettim. | Open Subtitles | تساءلتُ عما كان ينوي فعله |
Bir şeyin peşinde olduğunu biliyordum. Biliyorum mutlusun. | Open Subtitles | -علمتُ أنّه كان ينوي على شيء . |
Ya sizin tarafınızın burayı yok etme gibi bir niyeti varsa? | Open Subtitles | لكن ماذا لو كان ينوي عالمكم تدميرنا؟ |
Sadece birini çalıyordu. Ama bana vermek için çalıyordu. | Open Subtitles | كان يسرق واحدة فقط و كان ينوي إعادتها لي |