Bu Kyle'ın 4 yaşındaki fotoğrafı ve bu da arkadaşı, katır Jo-Jo. | Open Subtitles | هذه هى صورة كايل فى سن 4 سنوات وصديقه المقرب جوجو البغل |
Kyle, bu Charlie, erkek arkadaşım. Merhaba, nasıl gidiyor, dostum. | Open Subtitles | كايل ، هذا شارلي صديقي كيف حالك يا رجل ؟ |
Savunma avukatları Kale'in soruşturulduğunu duyarsa tanık olarak değerini kaybeder. | Open Subtitles | إذا عرف محامو الدفاع أنّ (كايل) يخضع للتحقيق، فسيُفقِدونه مصداقيته. |
Azari'yi teşhis etmek için Kale'in gözlerinin kusursuzdan da iyi olması lazım. | Open Subtitles | كان على (كايل) أن يملك أكثر من نظر مثالي ليتعرف على (أزاري). |
Ah, General Kael, nihayet. | Open Subtitles | الجنرال كايل, آخيراً. |
Cahill mezun olmuş bir öğrenci olduğunu söyledi. Ben de araştırmaya başladım. | Open Subtitles | (كايل)، قال أنّه طالب متخرج لذلكقمتبمبادرةصغيرة، |
Ve elimizde Kyle'ın geçmiş okul kayıtları olmadığı için onun sınıf seviyesini belirleyene kadar özel öğretmen olayını şu an düşünemem. | Open Subtitles | نظرا لانه ليس عندنا أي مدرسة سابقة تسجل كايل لا استطيع أن أضع في الاعتبار معلم شخصي حتى نقرر مستوى درجته |
Kyle çok özel ve pek çok açıdan farklı bir çocuk. | Open Subtitles | إن كايل مميز جداً و هو مختلف عن الناس بطرق عدة |
Kyle'la burada olup olmamasını umursayamayacak kadar çok zaman geçirmiş olmak beni düşündürüyor. | Open Subtitles | إنني خائفة لأني قضيتُ وقتاً كثيراً و أنا لا أهتم لوجود كايل هنا |
Başka biri olsaydı vaktini ziyan etme derdim ama Kyle'dan bahsediyoruz. | Open Subtitles | مع رجال آخرين سوف اقول لكِ لاتضيعي ولا دقيقة لكنه كايل |
Kyle, sana Beyin Tepkime Yedekleyici ya da CIR'ı takdim ederim. | Open Subtitles | كايل , اقدم لك تقوية الدافع الدماغي أو سي آي آر |
Eğer onda işe yararsa Kyle'ın koruma duvarını da kırabiliriz. | Open Subtitles | اذا استطعنا العمل عليه نستطيع اختراق حماية كايل من خلاله |
Yani bende yok da, Kale'de var. | Open Subtitles | حسنا، أنا لست مصابا بمرض (كايل)، لكن (كايل) هو المصاب به. |
Kale bunu kimin yaptığını bulmamıza yardım edebilir. | Open Subtitles | قد يكون (كايل) قادر على مساعدتنا على معرفة الفاعل. |
Ama sağ olsun Kale'e tanık oldu. | Open Subtitles | لكنّه كان كريما بما يكفي لمنح (كايل) حجّة غياب. |
Kale ifade verirse, Azari cinayetten hapse girecek. | Open Subtitles | سيُسجن (أزاري) بتهمة القتل إن شهد (كايل). |
- FBI, Kale'le anlaşma imzalamış. | Open Subtitles | -لقد عقدت المباحث الفيدرالية صفقة مع (كايل ). |
Buldum onu Kael. | Open Subtitles | لقد وجدتها, يا كايل. |
Çabuk! Kael geliyor! | Open Subtitles | أسرعا, كايل قادم. |
Madmartigan, Kael geliyor | Open Subtitles | كايل قادم, يا مادمارتيجان. |
Brian Cahill için yazdığın ödev oldukça iyiydi. | Open Subtitles | إنّ التقرير الّذي كتبته لِـ(براين كايل) كان جيداً |
Kylie Rogers'ın partisine polisleri sen mi çağırmıştın? | Open Subtitles | ألستِ أنتِ مَن قام بالإتصّال على الشرطة في حفلة "كايل روجر"؟ |
"Çavuş Cale, raporlarını zamanında tamamlamıyor." | Open Subtitles | العريف (كايل) دوماً لا يكمل* *.تقاريره بالوقت المحدد |