Seni son gördüğümden bu yana, biraz büyümüşsün galiba. -Hiç şüphesiz. | Open Subtitles | أتعرفين , لقد كبرتِ فى السن قليلاً منذ رأيتكِ آخر مرة |
Seni son gördüğümden bu yana, biraz büyümüşsün galiba. - Hiç şüphesiz. | Open Subtitles | أتعرفين , لقد كبرتِ فى السن قليلاً منذ رأيتكِ آخر مرة |
Orda. Gel. Annie, büyümüşsün. | Open Subtitles | إنها هناك ، هيا بنا آني لقد كبرتِ كم عمركِ الآن ؟ |
Şuna bak! Çok güzelsin. Ne kadar büyüdün. | Open Subtitles | أنظري إليكِ, أنت في غاية الجمال وقد كبرتِ |
Yatak odanın duvarında bir zaman çatlağıyla büyüdün sen. | Open Subtitles | لقد كبرتِ بوجود صدع زمني في جدار غرفة نومك |
Fakat büyümüş kendine güveni olan genç bir kadın olmuşsun. | Open Subtitles | و لكنكِ كبرتِ لتصبحي إمرأة شابة ذات ثقة كبيرة. |
Kim olduğunu bilmiyordun, neden hızlı büyüdüğünü, neden anneni hasta ettiğini, ve sana çok şanslı biri olduğunu anlatmıştım. | Open Subtitles | كنتِ حزينه ولم تعرفي لماذا لماذا كبرتِ بسرعه |
Sen de yaşlanmışsın, anne, ama ihtiyarlamamışsın. | Open Subtitles | لقد كبرتِ أنت أيضًا، ولكنّك لم تحافظي على مظهرك |
Vay canına, ne kadar büyümüşsün öyle! | Open Subtitles | كنت في غاية القلق بشانك يا إلهي، انطري كم كبرتِ |
Ne kadar büyümüşsün! | Open Subtitles | لقد كبرتِ! هل كل شيء على ما يرام في المدرسة؟ |
büyümüşsün. Buna inanamıyordum. | Open Subtitles | لقد كبرتِ تماماً، أكاد لا أصدق |
Tamamen büyümüşsün, değil mi? | Open Subtitles | أنتِ لقد كبرتِ تماماً ، أليس كذالك ؟ |
- Biraz büyümüşsün. - Bayan Jackson, bende büyüdüm. | Open Subtitles | لقد كبرت قليلاً سيدة"جاكسون"لقد كبرتِ أيضاً |
Ne kadar büyümüşsün. | Open Subtitles | وانظر الى كيف كبرتِ حقاً |
Ne kadar da büyümüşsün. | Open Subtitles | لقد كبرتِ كثيراً |
Kuzeyde doğup büyüdün öyle değil mi? | Open Subtitles | أنت ولدتِ و كبرتِ في الجانب الشمالي ألستِ كذلك ؟ |
Sen de çok güzelsin, anne. Sen de çok büyüdün. | Open Subtitles | وانتِ أيضاً جميلة وأمي وكلنا كبرتِ |
Amy, sen Mars'ta büyüdün, değil mi? | Open Subtitles | إيمي, لقد كبرتِ على المريخ, صحيح ؟ |
Babası " Çok güzelsin. büyümüş, müthiş bir kadın haline gelmişsin. | TED | وقال لها : " أنتِ جميلة , لقد كبرتِ وأصبحت إمرأة رائعة" |
büyümüş, hoş bir genç hanım olmuş. | Open Subtitles | كبرتِ وصرت شابة جميلة |
Silahların arasında büyüdüğünü söylememiş miydin? | Open Subtitles | ظننت أنّكِ قلت أنّك كبرتِ وأنتِ محاطة بالأسلحة |
Ama bu birbirimizi sevmediğimiz anlamına gelmeyecek, sadece büyüdüğünü gösterecek. | Open Subtitles | لكن هذا لا يعني إننا لا نعد نحب بعضنا البعض. لكنه يعني فقط بإنّكِ كبرتِ. |
Aşırı yaşlanmışsın. | Open Subtitles | لقد كبرتِ بشكل مفزع. |