"كبير لكن" - Translation from Arabic to Turkish

• ama

Önemli bir adam olabilirsin. ama benim gözümü korkutacak durumda değilsin.
انت رجل كبير لكن هذا ما تحاول ان تظهر به أمامى

John, üzerinde bir çok sıkıntı olduğunu biliyorum ama dolaptaki biraların sebebi nedir?
جون أنا أعلم بأنك تحت ضغط كبير لكن لماذا هنالك جعة في الثلاجه؟

Çok büyük bir hata olabilir ama kendi hislerime güvenmeye başlamalıyım.
قد تكون خطأ كبير لكن يجب أن أبداء بالأعتماد على أحساسي

Bunun önemli bir şey olduğunu biliyorum ama bunu sormam gerekiyor.
وآه أنا أعلم أن هذا الموضوع كبير لكن علي أن أسأل

Bu büyük bir kısmı incelenmemiş bir alan ama burada size gösterebileceğim biraz veri mevcut.
هذه منطقة غير مستكشفة بشكل كبير لكن هناك قليل من البيانات يمكنني عرضها عليكم

Ben Uzunboyun değilim. Ben bir Büyükağızım, ama yapayalnızım.
أنا لست ذو رقبة طويلة أنا فمى كبير لكن أنا وحيد

Elbette, bir çiftlikle uğraşmak çok zor, ama oğullarım gelince bu değişecek.
بالطبع إدارة مزرعة هو عمل كبير. لكن كل هذا سيتغير عندما يصل أبنائى.

Noel'e bu kadar yaklaşmışken Grinch hakkında konuşmak istemiyorum ama belki gerçeği duyunca anlarsın ki...
أنا لا أحب أن أناقش الجرينش جداً جداً لحد كبير , لكن ربما اذا سمعتي الحقيقة سوف تفهمي لماذا

İşe bağlılık iyidir ama bu iş seni yiyip bitirebilir.
.الأنتماء شئ كبير.لكن هذه المهنه سوف تمتصك و تلفظك في النهايه

Bu büyük bir şans, ama yapmanız gereken bir şey gibi düşünüyorum.
أنه تغير كبير لكن أعتقدت انه شيء عليكي فعله

Son derece rahatsız oldum, ama bu enerji ölçümleri inanılmaz.
-نعم، أنا منزعج بشكل كبير لكن قراءات الطاقة هذه مذهلة

- Çok büyük bir parti ama... ..merak etme, her şeyi ayarladım.
إنه حفل كبير لكن لا تقلقي فقد اهتممت بكل شيء

Ve bugünün programının yüklü olduğunu biliyorum ama planlanmış toplantılara bakarsanız filo için önem arz eden meselelerle ilgili olduğunu göreceksiniz.
واعلم انا جدول اعمالك كبير.. لكن اعتقد اذا نظرت الي الاجتماعات المحددة ستدرك انهم سيهتمون بالقضايا الحيوية للاسطول

Yemi, doğruluğun ve kötülüğün birbirinden ayrı olduğu bir dünyada yaşadığının farkındayım ama gerçek dünya böyle değil.
ييمي أعرف أنك تعيش في عالم الفرق بين الخير و الشر فيه كبير لكن هذا ليس العالم الحقيقي

Aslında bu biraz isteklendiriyor ama işin özü, satmak istemiyorum.
حسناً، هذا حافز كبير لكن الحقيقة أني لا أريد البيع!

Ağacın uçsuz bucaksız olmasını anladım...ama ya tüm dünya?
أنا أفهم أن الشجرة كائن كبير لكن العالم بأسره ؟

Oliver, daha ne kadar dibe batacağını düşünüyorum ama görünüşe göre bunun sonu yok.
أتعلم يا أوليفر، أظن أنكَ غرقت لعمقٍ كبير لكن يبدو أنّ ليس هنالك قعر

Tahmin ettim ama öyle gözükmüyordu. İçine girdin mi, esas olayı görüyorsun.
من الخارج لا يبدو كبير لكن عندما تدخل فيه يبدو مناسب.

Büyük bir baskı altında olduğunuzun farkındayım ama mesnedsiz ithamlarda bulunmanız için ortada bir sebep yok.
أتفهم أنكِ ترزحين تحت وطأة ضغط كبير لكن لا يوجد سبب لهذه الإتّهامات العارية عن الصحة

Biraz fazla kusursuzdu. - ama terörist olacağı hiç aklıma gelmezdi.
كانت مثالية إلى حد كبير لكن لم أتصور أبداً أنها قد تكون إرهابية