Yani, yaratıcı yaklaşımınla Kitaplarını satmak için onlarla iç içe çalışacaksın. | Open Subtitles | لذا ستعمل مباشرة مع أولئك المؤلفين لتأتي بطريقة مبدعة لبيع كتبهم. |
Belki de hayatta olsun veya olmasın, bu aracı kullanarak yazarlar Kitaplarını ilgilenen herkes için sesli okuyabilirler. | TED | أو ربما باستخدام هذه الأداة، يمكن لمؤلفي الكتب، سواء كانوا أحياء أم لا، أن يقرؤوا بصوتٍ عالٍ كلّ كتبهم لمن يهمه الأمر. |
Hayatta kalanlar mahvolan şehirden kaçarken, değerli Kitaplarını ve antik geleneklerini de beraberlerinde götürmüşlerdi. | TED | ففد فر الناجون من المدينة المنكوبة وجلبوا معهم كتبهم النفيسة وتراثهم القديم. |
Hayır onları Sage McCallister yazdı. . | Open Subtitles | لا، ساج مكاليستر كتبهم. |
Hayır onları Sage McCallister yazdı. . | Open Subtitles | لا، ساج مكاليستر كتبهم. |
Öğrenci nasıl ayrılırsa kitaplarından Öyle koşar seven sevdiğine; | Open Subtitles | الحبيب يشتاق لحبيبه كما يشتاق التلاميذ لغلق كتبهم |
Philip, Warren'daki küçük çiftliğinde deli dahiyi oynamayı sever ama tüm umursadığı, tüm yazarların umursadığı Times'da bir övgüdür. | Open Subtitles | فيلب)دائماًما كانيتظاهر).. بجنون العبقرية في مزرعته ، ولكن كل ما يهمه.. هو ما يهم الكُتاب عن الآراء في كتبهم. |
Ve çocuklar kendi Kitaplarını yapmaya başlıyorlar, ve şimdiye kadar sahip olduğu ilk kitabıyla, mutlu bir çocuğu görüyoruz. | TED | و الأطفال كانوا يعملون كتبهم الخاصة و طفل سعيد بأول كتاب يمتلكه أبداً |
Fakat Hindistanlılar kendilerinin birçok Kitaplarını taramaktalar -- şu ana kadar 300,000 adet-- gerçekten iyi bir iş çıkarıyorlar. | TED | و لكن الهنود قاموا بمسح الكثير من كتبهم الخاصة --- حوالي 300,000 للآن --- انهم يقومون بعمل جيد جداً |
Kraemer'in kitabı, diğerlerini kendi Kitaplarını yazma ve cadılığın tehlikeleri hakkında vaaz verme konusunda teşvik etti. | TED | دفع كتاب كرايمر الآخرين لكتابة كتبهم الخاصّة وإلقاء خطاباتهم عن مخاطر أعمال السحر. |
Ve ilk Kitaplarını havada sallıyorlar, ki bence gayet harika bir fotoğraf. | TED | والذين يلوحون بأول كتبهم في الهواء، التي ، كنت أفكر للتو بأنها صورة رائعة. |
Uyum göstermelisin, onların kurallarına uy, Kitaplarını oku... derslerine gir. | Open Subtitles | يجب أن أنصاع لهم , أتبع قواعدهم أقرأ كتبهم أتريد تحطيم شىء ما؟ حسناً |
Kitaplarını yayınlayıp sıkıcı fakülte partilerinde övünsünler. | Open Subtitles | دعوهم ينشرون كتبهم ويتباهون بها في حفلاتهم الجامعية المملة |
Kendi Kitaplarını okuyan insanlar genelde ana karakteri pek sevmezler ve sonundan nadiren memnun olurlar. | Open Subtitles | الناس الذين يقروا كتبهم غالباً يكتشفوا أنهم لا يحبون الشخصية الرئيسية و نادراً ما يكونوا سعداء بالنهاية |
Evet, ama göndermediler -- Kitaplarını göndermek istemediler! | TED | حسناً, انهم لم يرغبوا بارسال كتبهم |
Tamam, herkesin Kitaplarını kütüphaneye geri vermesini sağlayın... | Open Subtitles | حسنا، تأكد من أن الجميع يعود كتبهم إلى المكتبة... |
Onları Ambrose yazdı. | Open Subtitles | نعم ، أمبروز كتبهم |
- Çünkü onları o yazdı. - Biliyorum. | Open Subtitles | لأنّه كتبهم |
Gürültücü olup olmadığımı ve parti yapıp yapmadığımı... ve saat yedi de onları kitaplarından uzak tutar mıyım tutmaz mıyım diye bilmek istediler. | Open Subtitles | أرادوا فقط معرفة إن كنت سأكون صاخبة و سأقيم الحفلات و أبعدهم عن ركنهم مع كتبهم عند السابعة مساءً |
Matilda'nın güçlü ve genç aklı Kitaplarını, denizlerdeki gemiler gibi dünyaya gönderen yazarların sesleriyle büyümeye devam etti. | Open Subtitles | استمرّ عقل (ماتيلدا) المتقد بالنمو، تغذيه معارف المؤلفين. الذين نشروا كتبهم إلى أنحاء العالم، مثل سفينة وسط البحار.. |