"كتفى" - Translation from Arabic to Turkish

• omzumda
• Omzum
• omzuma
• omuzlarımın
• omuzlarımdan
• omuzuma
• omuzlarımda

omzumda bir delik var ve de ağrıyor bu yüzden birşeyler iç ve kapa çeneni.
إن هناك ثقبا فى كتفى وهو يؤلم لذا فلتتناول شرابا وتصمت

Sonra gelip benim omzumda ağlasın ve tahminen yarım yıl sonra da tamamen benim olsun.
،وسأجهز كتفى لتبكى عليه وبعدها بنصف عام سأعطيه لها

Galiba Omzum çıktı.
أعتقد أن كتفى قد خلع

- Omzum çıktı.
كتفى تحرك عن مكانه

Bir elini buraya koyacaksın ve diğer elini omzuma koyacaksın.
حسنا, ستضعين يد واحدة هنا واليد الأخرى على كتفى

Bir keresinde omzuma dokundu dedim.
لقد قلت أنه لمسني على كتفى ذات مرة

Başımı omuzlarımın üstünde tutuyor , bunu pek çok kuzenim için söyleyemem.
انا احتفظ براسى فوق كتفى وهذا اكثر مما استطاعه بعض اولاد عمومى

Beni zorla omuzlarımdan tuttu... ve öptü.
لقد أمسك كتفى و قبلنى

Belki de omzumda bir çip vardır, Jethro ama ne zaman Mossad'la uğraşsak, kötü şeyler oluyor.
ربما يكون لدى رقاقه على كتفى,جيثرو ولكن كل مره نتعامل فيها مع الموساد شئ سئ يحدث

omzumda bir dövmeye gerek yok.
فانا لا اقدر ان يكون لدى وشم على كتفى

Biri omzumda, biri kalçamda ve biri de Bay Wally'nin yanında ki çoğu üst aramada, görevliler adamın önüne dokunmaktan çekindikleri için açığa çıkmaz.
ثلاثه ، واحد بجانب كتفى ، واحدأسفل ظهرى

Orada omzumda fare gezdiremem bilirsin.
لا أستطيع الإحتفاظ بفأر على كتفى أثناء... أنت تعرف.

Annen her zaman senin kalbinde, benim omzumda olacak.
والدتك سوف تبقى دائماً فى قلبك وفى كتفى

Omzum üçüncü kez yerinden çıkıyor.
هذه ثالث مرة ينخلع فيها كتفى

Omzum!
كتفى

Omzum, dikkat et.
كتفى احذرى

Bir kere omzuma dokundu dedim.
لقد قلت أنه ربت على كتفى ذات مرة

- Nerenizden? Kurşun elimi delip geçti ve sağ omzuma isabet etti.
الرصاصه اخترقت يدى و اصابت كتفى.

Beş dakika önce omuzlarımın üzerindeydi, tarladaki inekleri gösteriyordu.
.... خمس دقائق مضت وهى تجلس على كتفى تشير للابقار فى حقل موينجرز

Benim omuzlarımdan tuttu... ve beni öptü.
أمسك كتفى و قبلنى

- Tam omuzuma dokunduğun sırada. - Jiwon.
وانت ضربتنى على كتفى جيون

Havadayken onları üzerimden atarım, çok azı omuzlarımda kalır.
إننى ألقى بهم فى الهواء و القليل منها تحط على كتفى