"كثيراً إذا" - Translation from Arabic to Turkish

    • çok
        
    Eğer toryum kullansak her şey çok farklı olurdu. TED وقد يتغير الوضع كثيراً إذا استخدمنا الثوريوم.
    Eğer yemek pişirebiliyorsanız, krizin çok da önemi yoktur. Eğer pişirebiliyorsanız, zamanın çok da önemi yoktur. TED فأن أموال الكساد لا تهم كثيراً. إذا أمكنك الطبخ، لا يهم الوقت.
    Sen beni öylece bıraktığında orada seni çok endişelendirecek bir şey gördüm. Open Subtitles بعد أن تركتيني، رأيت شيئاً يجب أن يقلقك كثيراً... إذا كنت جادة...
    Şüphelimiz Brainerd'dan olsa çok şaşırırdım doğrusu. Open Subtitles سيفاجئي كثيراً إذا كان المشتبه به من براينارد
    Ama böylece bize çok büyük bir iyilik yapacaksın. Open Subtitles لكنك ستخدمينهم كثيراً إذا أخبرتيهم عن حقيقة علاقتنا.
    - Ama bu akşam sen, ben ve Xander "ızdırabımızı paylaşalım" gecesi yaparsak çok daha iyi olacağım. Open Subtitles سيكون أفضل كثيراً إذا نحن تشاركنا في بؤسنا الليلة
    Seni görünce çok mutlu olacaktır! Hadi, gidelim. Open Subtitles سـ يسعد كثيراً إذا رآك هـــــيا بــــــنا إلى المـــــــــنزل
    Olmasaydım çok daha kolay olurdu. Open Subtitles . هذا سيكون أسهل كثيراً . إذا لم أكن أحبه
    Fakat kızkardeşim ve ben babama bundan söz etmezseniz çok minnettar oluruz, bugün bu beyefendiyi burada gördüğünüzden. Open Subtitles لكن شقيقتي وأنا سنكون ممتنين لكِ كثيراً إذا لم تذكري الأمر لوالدي أننا رأينا ذلك الرجل هنا اليوم
    Myron partide küçük bir performans sergileyecek ve bunun için fikirlerinizi belirtirseniz çok memnun olur. Open Subtitles أغنية في إحتفاله وسيقدر كثيراً إذا أعطيتموه بعض الإرشادات
    Geceyi burada geçirirsem beni çok fazla özleyeceğini sanmıyorum. Open Subtitles لا أعتقد أنّه سيفتقدني كثيراً إذا أمضيت الليلة هنا.
    Onları ateşte kızartırsan seni çok sevmezler. Open Subtitles لن يخبونكم كثيراً إذا قمُتم بشويهم على النار
    Lanet, eğer böyle devam ederse çok geç olacak. Open Subtitles اللعنة، سنتأخر كثيراً إذا استمر هذا
    Eğer bana yardım edersen, bende sana çok büyük zevkler tattırırım. Open Subtitles أعني كثيراً إذا تساعدني في الأمر.
    Bay Carson bu tür dalaverelere göz yummaz ve senin de bilip ona söylemediğini öğrenirse çok kızar. Open Subtitles السيد "كارسون" لن يتساهل مع هذا النوع من الخدع وسيغضبُ كثيراً إذا إكتشف بأنك كنت تعلم، ولم تقل شيئاً
    Onunla iletişime geçince beni haberdar ederseniz çok sevinirim. Open Subtitles حسناً، سأقدر لك الأمر كثيراً ... إذا أخطرتني
    Bu genç adamı biraz yalnız bırakırsanız çok minnettar olurum. Open Subtitles سـ ... سأكون مُمتناً كثيراً إذا تركت هذا الشاب يحظى ببعض الوقت وحده
    O yokken uyanmana çok üzülecek. Open Subtitles سوف تغضب كثيراً إذا إستيقظت في غيابها
    Ama bizimle birlikte gelmeni çok isterim. Open Subtitles ولكنني سأحب كثيراً إذا أتيت معنا؟
    Biliyor musun Molly, önerin için teşekkür ederim ancak yardıma ihtiyaç duyduğumda,çok özel bir doktor var, eğer ilk olarak ona gitmezsem, kızabilir Open Subtitles أتعرفين يا (مولي), أقدر عرضك لكن هناك طبيب خاص أتعامل معه سيغضب كثيراً, ,إذا كنت بحاجة للمساعدة و لم آتي إليه أولاً

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more