Dr. Atkins'le ölmeden önce birçok kere bunu tartıştık, ve Amerikalıların çok fazla basit karbonhidrat yediklerinde hem fikir olduk, | TED | ناقشت د. اتكنيز في مرات عديدة قبل وفاته, وإتفقنا أن الامريكيين يتناولون سكريات كثيرة جداً, |
Bütün araştırma notlarım, tezlerim... çok fazla biriktirdim. | Open Subtitles | أوراق بحثى التى تحوى فرضيتى والتى أحتفظ بها كثيرة جداً |
Ona baktığımda bütün bu tesadüfler bana çok fazla geldi. | Open Subtitles | ، عندما نظرت له . كل هذه المصادفات بدت كثيرة جداً |
Hayır, içinde çok fazla şey var. Büyük karışıklık. Büyük karışıklık, baştan savma. | Open Subtitles | لا , عبوات كثيرة جداً فوضى كبيرة , فوضى كبيرة , ومتسخه بالسوائل جداً |
Yani 3 ve 7'ler garip çünkü rastgele olamayacak kadar çoklar. | Open Subtitles | إذاً ، إنها الثلاثة والسبعة المثيران للإهتمام لأنهما تكررا مرات كثيرة جداً على أن تكون عشوائية ؟ |
Ama farklılıkları çok fazla olması bir ilişkiyi çok zor yapıyor. | Open Subtitles | اختلافات كثيرة جداً تجعل العلاقة مستحيلة. |
Bir işimde çok fazla götürünce Federaller beni yakaladı. | Open Subtitles | قام بعمليّات إختراق كثيرة جداً وقبض عليه من قبل الأجهزة الفيدراليين |
çok fazla kişiye çok fazla soru soruyor. | Open Subtitles | لقد كانت تسأل العديد من الناس أسئلة كثيرة جداً |
Kafasında şu an çok fazla isim var ve bu da zihinsel kırılmaya yol açıyor. | Open Subtitles | لديه أسماء مستعارة كثيرة جداً في ذهنه الآن وهذا يتسبب له بالإنهيار الذهني |
Söylemesi zor... Denklemde çok fazla değişken var. | Open Subtitles | حسناً ، من الصعب قول ذلك متغيّرات كثيرة جداً في المعادلة |
Bir gün için çok fazla zorluktu. | Open Subtitles | إنها معاناة كثيرة جداً بالنسبة ليوم واحد. |
Yani; bir anda çok fazla duygu gerektiriyor hissetmeniz gereken birçok duygu. | Open Subtitles | إذاً هناك مشاعر كثيرة ستحدث في ظرف هذه الثانية، هناك مشاعر كثيرة جداً تُريد الإحساس بها |
- 428 tane. çok fazla ve haklı olduğun bile meçhul. | Open Subtitles | لا زالت كثيرة جداً ولا نعلم ما إذا كنت محقاً |
Şimdi, günde 450.000 ton size çok fazla gibi gelebilir, ancak bu miktar, tüm dünyada her yıl çöpe atılan dayanıklı tüketim mallarının çok küçük bir kısmını oluşturmaktadır. Yani toplamın yüzde birinden çok daha az bir miktar. | TED | مليون رطل يومياً تبدو كأشياء كثيرة جداً لكنها قطرة صغيرة من الأشياء المعمرة والتي يتم التخلص منها في كل سنة حول العالم يعني تمثل قرابة واحد بالمئة |
çok fazla şey. | Open Subtitles | نعم نعم نعم انها أشياء كثيرة جداً |
Bu para, tüm bu para, bu çok fazla. | Open Subtitles | أن النقود كل تلك النقود إنها كثيرة جداً |
Bu para, tüm bu para, bu çok fazla. | Open Subtitles | أن النقود كل تلك النقود إنها كثيرة جداً |
Evet, Hurley, çok fazla taşa ihtiyacımız olacak. | Open Subtitles | نعم يا هيرلي سنحتاج صخور كثيرة جداً |
#Maddi gücümün yetmeyeceği çok fazla şey var# | Open Subtitles | هناك أشياء كثيرة جداً لا أقدر على ثمنها |
çok fazla seçenek var ama yalnızca birini seçmeli. | Open Subtitles | خيارات كثيرة جداً فقط خيار واحد مبهم |
Yani 3 ve 7'ler ilginç çünkü rastgele olamayacak kadar çoklar. | Open Subtitles | إذاً ، إنها الثلاثة والسبعة المثيران للإهتمام لأنهما تكررا مرات كثيرة جداً على أن تكون عشوائية ؟ |