"كثير من الوقت" - Translation from Arabic to Turkish

• onu kırmak vakit
• çok zaman
• çok vakit
• için çok zamanım
• için bolca zamanın
• çok fazla zamanımız

Ama onu kırmak vakit ve enerji gerektirecek.
وذلك سيتطلب كثير من الوقت الطاقة لفضها.

Stoasında, verandasında çok zaman geçirdim, hayat ve pratik hakkında tavsiye aldım,
قضيت كثير من الوقت على الستوا الخاصة به، شرفته، أسأل عن الحياة ونصائح تدريبية.

Olmadığını iddia ediyorsun ama hayatıyla çok vakit harcamışsın.
بالنسبة لشخص يدعي أنه ليس هو أنت تقضي كثير من الوقت بتتبع حياته

Bu kararı vermek için çok zamanım var.
أمامي كثير من الوقت لأتخذ هذا القرار

Önce işesem olmaz mı? Cennette işemek için bolca zamanın olacak.
سوف يكون لك كثير من الوقت لتبول في الجنة

Eğer tamir edilemezse çok fazla zamanımız yok.
اذا لم نستطيع ان نعالجه فأنه ليس هناك كثير من الوقت المتبقي

Belki uygunsuz olabilir, Kitty. Ama biz birlikte çok zaman geçiriyoruz.
قد يكون الأمر غير مريح لكن بوسعنا قضاء كثير من الوقت معًأ

Ama bugünlerde çenemi kapatıp hiçbir şeyden bahsetmeyerek ve bir şey yokmuş gibi davranarak çok zaman geçiriyorum ve artık bunu yapamam.
ولكن أنا فقط أقضي كثير من الوقت هذه الأيام بأغلاق فمي ولاأتحدث عن اي شيء والتظاهر بأن هكذا أشياء لاتحدث

Mağarasında kış uykusuna yatmakla çok vakit geçiriyor anlaşılan.
سأعتبر أنه يقضي كثير من الوقت في سُبات داخل كهفه ؟

Birlikte çok vakit geçiyorsunuz diye.
لا بُد إنّكم تقضون كثير من الوقت معاً.

Aiden açıklamak için çok zamanım yok ama Daniel Stonehaven'ı almasına yardım etmem için beni L.A.'ye getirmeye karar vermiş.
(أيدن)، اسمع، ليس لدي كثير من الوقت لأشرح لكن (دانييل) قرر أن يأخذني إلى (لوس أنجلوس) حتى أساعده على الظفر بـ"ستونهيفن"

Birçok başka uçuş ve o uçuşları yakalamak için bolca zamanın var.
هنالك رحلات أخرى كثيرة و كثير من الوقت لتلحقي بها