Melinda, görevinin bir parçası olarak sınıfa raporunu dağıttı. | Open Subtitles | إلى الصف كجزءٍ مِن المهمة. لقد نسخت نُسخاً حتى يتمكّن الجميع مِن قرائته. |
Deşici günlerini arkada bırakmak için uğraşıyor ama kan ve ölüm de görmesi gerekiyor ve onlarla hayatın bir parçası olarak uğraşması. | Open Subtitles | إنّه يحاول نسيان أيّامه التي قضاها حاصدًا للرواح لكنّه بحاجة لرؤية الموت والدم والتعامل معهما كجزءٍ من حياته |
Terapinin bir parçası olarak yaptığımız performansı hatırlıyor musun? | Open Subtitles | هل تتذكّرين الأداء الذي طلبنا منكِ أن تؤديه كجزءٍ من عملية علاجكِ ؟ |
Albert Einstein da genel görecelilik teorisinin bir parçası olarak maddenin varlığında uzay-zamanın nasıl eğildiğini açıklamak için Öklidyen olmayan geometriyi kullandı. | TED | استخدم أينشتاين الهندسة اللا اقليدية أيضًا لوصف الطريقة التي يصبح الفضاء الوقتي فيها يعمل بحضور المادّة كجزءٍ من النظريّة النسبيّة العامّة. |
Bir devlet ört basının parçası olarak gizli bir grup tarafından. | Open Subtitles | من قبل زمرة سرية كجزءٍ من تغطية الحكومة |
Terhisinin bir parçası olarak geldi dün. | Open Subtitles | لقد تمّ تسليمه يوم أمس كجزءٍ من تسريحها |
Bunu da chuunin sınavının bir parçası olarak düşünün! | Open Subtitles | فكروا بهذا كجزءٍ من الامتحان الثاني واجتازوه! |
Cole bana onun kamptaki bütün kadınlarla yatmayı planladığını söyledi kendi "Rock and roll fantezi"sinin bir parçası olarak. | Open Subtitles | أخبرني (كول) أنه كان ينوي معاشرة كل امرأةٍ في المخيم كجزءٍ من "خيال الروكرول" خاصته |
1987'deki intiharlardan sonra Tanna kabileleri... aşk evliliğini Kastom'un bir parçası olarak kabul ettiler. | Open Subtitles | "بسبب حالات الإنتحار بـ1987 تقبلت قبائل جزيرة (تانا) الزواج عن طريق الحُب كجزءٍ من حضارتهم". |
Soruşturmanın bir parçası olarak birkaçını biz alabiliriz. | Open Subtitles | -سوف نأخذ بعضه كجزءٍ من التحقيق . |