"كدتُ أن" - Translation from Arabic to Turkish

• Az kalsın
• gibiydim

Daha ilk günümde Az kalsın güreş takımının komple tecavüzüne uğruyordum.
كدتُ أن أُغتَصب عن طريق فريقِ المصارعةِ كلّه بيومِ الأول.

O ameliyatta Az kalsın ölüyordum.
لقد كدتُ أن أموت على طاولة العمليّات في ذلك اليوم

Birkaç yıl önce Az kalsın kaybediyordum onu. Bütün zırhlarımı patlattım ben de.
قبل بضع سنوات , كدتُ أن أفقدها , لذلك أتلفتُ كل بدلاتي

Merdivenlerde Az kalsın ölüyordum, ama o anda korktuğum şey ölüyor olmak değildi.
كدتُ أن أُقتَل في ذلك الدَرج، والشيء الذي كنت قلقًا عليّه لم يكُن ميّت.

Umudumu kaybetmiş gibiydim. Alnıma, yalnız bir hayat süreceğimin yazıldığını düşünürken sizin CDlerinizden birini dinlemeye başladım.
"كدتُ أن أتخلّى عن الأمل كليّاً، خلتُ أنّه كُتب عليّ أن أقضي العمر وحيداً"

Ben o yola girdiğim zaman Az kalsın oğlumu kaybediyordum, başka bir insan oluyordu.
حينأمضىبهذاالمسار... لقد كدتُ أن أفقد إبنى ، و قد كان هذا يحدث

Az kalsın hayatınızı mahvediyordum.
لقد كدتُ أن أهدمَ حياتك

- Az kalsın ölüyordun da ondan.
لانك كدتُ أن تتسببي في مقتلك

Az kalsın kalbim duracaktı.
كدتُ أن أصاب بنوبةٍ قلبية.

Az kalsın davayı size veriyordum ama bir şeyi beceremediniz değil mi?
{\pos(190,210)}أتعرفون، كدتُ أن أعطيها لكم ولكن لم تستطيعين تمالك نفسك، صحيح؟

Bugün Az kalsın eve giriş vaktimi kaçırıyordum.
كدتُ أن أفسد حظر تجوالي اليوم

Az kalsın parmağımı kesiyordun.
كدتُ أن تقطعي قدمي

Az kalsın deşecektim seni be.
كدتُ أن أخرج أحشائك يا رجل

Az kalsın unutuyordum.
كدتُ أن أنسى

Kendi kusmuğunla boğulacaktın Az kalsın.
كدتُ أن تتقياً

Onu kaybettiğimde neredeyse ölü gibiydim.
لقد كدتُ أن أموت عندما خسرته.