"كدتِ" - Translation from Arabic to Turkish

• Neredeyse
• Az

Anne, geçen hafta silahı çantama sokmaya çalışırken Neredeyse beni yakalıyordun.
أمّي، كدتِ توقعين بي قبل أسبوع حينما رأيتِ مقبض بندقتي في حقيبتي

Dün de kendini iyi hissediyordun, ama sonra Neredeyse boğuluyordun.
كنتِ تشعرين بتحسن ليلة أمس و كدتِ تختنقين بعدها

Evet, şanslıydın ve Neredeyse annenin ölmesine sebep oluyordun.
أجل، كنتِ محظوظة و كدتِ تتسببين بمقتل والدتكِ

Dün, şirketimin namını Neredeyse zedelemişken, bugün menüyü mü düşünüyorsun?
البارحة ، كدتِ تدمرين سمعة شركتي واليوم ، أنتِ قلقة بشأن إعدادات العمل؟

On bir kırk. Bu sene Az daha kaçırıyordun.
إنها الـ11 و40 دقيقة كدتِ تفوّتين عيد مولدي هذا العام

Hangisi beni daha çok üzüyor bilmiyorum... Sana nasıl yönleneceğini göstermek mi yoksa beni Neredeyse öldürecek olman mı?
لا أعلم ممّا عساي أنّ أغضب أكثر هل أنّي علمتكِ التواصل، أم أنكِ كدتِ تقتليني؟

Neredeyse ölüyordun ve bu beni çok korkuttu.
أعني أنّكِ كدتِ تموتين، و هذا حقاً يُثير ذُعري.

Beni " olacaklardan korktuğum için yeteneğimi suiistimal edemem" olayıyla beni Neredeyse kandırıyordun.
كدتِ تخدعيني بجملة "لا يمكنني إساءة إستخدام موهبتي خشية ما قد يحصل" قليلاً

Neredeyse yapmak gerçekten yapmakla aynı şey değildir.
,إن كدتِ أن تقومي بشيء فكأنك قمت به فعلاً

Bugün Neredeyse pes edecekken kendileri neredeydi?
أين كان راعيكِ عندما كدتِ تعودين اليوم إلى الإدمان مُجدداً؟

Bu akşam beni korumaya çalışırken Neredeyse kendini sonsuza dek kaybediyordun.
عند محاولتكِ لحمايتي الليلة، كدتِ أن تفقدي نفسكِ للأبد.

Bekle, yani sen polisten kaçıyorsun, Neredeyse beni öldürüyordun, neden beni buraya getirdin, işini mi bitireceksin?
انتظري، إذا أنتي هاربة من الشرطة، لقد كدتِ تقتلينني، وأنت، أنت، ماذا، أحضرتني إلى هنا لتنهي عملكِ؟

Tebrik ederim, çevik kuvvet gönderip isyan başlatmışsın Neredeyse! Ve bunları benim arkamdan yaptın!
تهائني، أرسلت فريق مكافحة الشغب، كدتِ تنشبي حربًا، وفعلتِها بدون علمي.

Harika, değil mi? - Neredeyse yine eziyordun.
إنّها رائعة ، أليس كذلك ؟ كدتِ أن تصدميني مجدّدا

İşinde iyisin anne. Beni Neredeyse kandırıyordun.
جيد يا أماه، كدتِ تخدعيني ولكن هاك الأمر..

Selam tatlım. Ben sevgili kocan. Hani Neredeyse alnının ortasından vuracağın kocan.
مرحبًا يا عزيزتي، أنا زوجكِ المحب ذلك الذي كدتِ تطلقين النار علي وجهه

Onların Neredeyse bugün seni öldürmesine izin veriyordun.
أنتِ كدتِ تسمحين لهم أن يقتلوكِ اليوم

Neredeyse boğuluyordun! Edmund Neredeyse öldürülüyordu!
لقد كدتِ تغرقي وإدموند كاد أن يُقتل

Aşağıda Neredeyse yangın çıkarıyordun.
و انتِ كدتِ ان تشعلى نار فى هذة المنطقة

Annelik güdülerinin esiri oldun. Bu yüzden Az kalsın iki kişiyi öldürüyordun.
سمحتِ لغريزة الأمومة لديكِ بالقضاء على أفضل ما بكِ و كدتِ تقتلين اثنين

Sanırım, Az kalsın boynumu kırmak üzere olduğun için sana kızmalıyım, ama çok rahatladım.
.. أفترض أنني يجب أن أغضب منكِ ،لأنكِ كدتِ تحطمين عنقي ولكنني مرتاح جداً مرتاح؟