Neyse, ayrıca burada denilmiş ki "Evlenmeden önce cinsel tercihi konusunda yalan söyledi". | Open Subtitles | و قالت أيضاً أنك كذبت بشأن ميولك الجنسي قبل الزواج |
Yalan söylüyorsun. Bu gece yalan söyledin. Kitabımın bir şansı olup olmayacağı konusunda yalan söyledin. | Open Subtitles | لقد كذبت الليلة كذبت بشأن ما تعتقده حول طبيعة فرص كتابي |
Bunun senin küpen olmadığını biliyoruz. Neden bunun hakkında yalan söyledin? | Open Subtitles | حسنا نحن نعرف انه ليس قرطك لماذا كذبت بشأن ذلك؟ |
Sen de biliyordun ve bu konuda yalan mı söyledin? | Open Subtitles | وأنت عرفت ذلك وأنت كذبت بشأن الأمر ، أنت ؟ |
- Dürüm hakkında yalan söyledim. | Open Subtitles | لقد كذبت بشأن شطائر التاكو ما الغرض من هذا؟ |
İşi hakkında yalan söyledi. O bir eczacı, doktor değil. | Open Subtitles | ولقد كذبت بشأن عملها فهي صيدلانية ولا تملك شهادة دكتوراه |
Ama öte yandan çocuklarıma şaplak attı, içmesi konusunda yalan söyledi ve bir defasında kayınvalidesine attığı tokadı gördüm. | Open Subtitles | ولا أنا أيضا, ولكن من ناحية أخرى لقد ضربت أطفالي و كذبت بشأن شربها ومرة رأيت أثر ضربتها على عمتها |
Kitap okuduğun konusunda yalan söylesen bile yine de aptal görüneceksin. | Open Subtitles | لا ليس تماما لأنك لازلت تبدو معتوها0 حتى و أن كذبت بشأن قراءتك للكتب0 |
Silah konusunda yalan söyledim. Silahı yoktu. | Open Subtitles | لقد كذبت بشأن السلاح لم يكن يملك أي سلاح |
Gösterişli çitler ve küçük obez çocuklar konusunda yalan söyledim. | Open Subtitles | حسنا ،لقد كذبت بشأن أشجار الزنجبيل والأطفال الصغار السِمان |
Neden nikâhımız hakkında yalan söyledin? | Open Subtitles | لماذا كذبت بشأن زواجنا؟ هل أنت لم تحبي زواجنا؟ |
Belli ki seks hakkında yalan söyledin ve bu pis şeyler hakkında da. | Open Subtitles | من الواضح انك كذبت بشأن الجنس و هذه .. القمامة |
Hayatıma girdiğinden beri kim olduğun hakkında yalan söyledin öldüğün kısmı söylemeyi de atladın sonra da nişanlımın anısını mahvettin. | Open Subtitles | منذ أن رَجعتَ الى حياتي كذبت بشأن من تكون خرجنا من الحانه وهذا أنتهى بقتلي, |
Bu konuda yalan söyleyebiliyorsa her konuda söyleyebilir. | Open Subtitles | اذا كانت كذبت بشأن هذا فما الذى كذبت بشأنه ايضا |
Bu konuda yalan söylediysen muhtemelen söylediğin her şey yalandır ve hemen şimdi bu ilişkiye son vermek istiyorum. | Open Subtitles | إذا كذبت بشأن ذلك فالأرجح أنك كذبت بشأن كل شيء وأريد إنهاء الأمر الآن |
İtiraf etmek istiyorum sizin için çalışmak isteme sebebim hakkında yalan söyledim. | Open Subtitles | ... أريد أن أعترف بأنّني كذبت بشأن إرادتي للعمل لكِ |
Sor bakalım, smokin hakkında yalan söyledim mi? | Open Subtitles | اسأله إن كنت كذبت بشأن البدلة. |
Ailesi hakkında yalan söyledi çünkü tecavüzcü bir aileden daha iyidir. | Open Subtitles | لقد كذبت بشأن والدين ميتين لأنّ ذلك أفضل من والدين مغتصبين |
Boş olan sayfa hakkında yalan söyledi. Bence bu onun canını sıkıyor. | Open Subtitles | حسنٌ، لقد كذبت بشأن الصفحة كونها فارغة أعتقد أن هذا يُؤنب ضميره. |
Yaşıyla ilgili yalan söyledikten sonra düzenbazlıkla film stüdyosu yapımcısı olarak bir işe girdi. | Open Subtitles | بعدما كذبت بشأن عمرها فلقد غشت في عملها داخل أستوديو كمنفذة أفلام |
- Yalnız küçük bir ayrıntı yalandı. | Open Subtitles | "أنا أحب الأشجار "ميا كوابا كذبت بشأن شيء واحد صغير |
Sen bana Bahattar'ın polis memuru olduğunu yalanını söyledin. | Open Subtitles | لقد كذبت بشأن أن (باهاتار) ضابط شرطة |
Olivia hakkında yalan söylemiş olmam beni köstebek yapmaz. | Open Subtitles | فقط لأنني كذبت بشأن اوليفيا فذلك لا يجعلني جاسوسا |
Bak, orada oluğum hakkında yalan söylediğim için üzgünüm, panikledim. | Open Subtitles | انا آسف أنني كذبت بشأن وجودي هناك, لكنني فزعت. |