| Hem hayvanını öldüren hem de ona yalan söyleyen adam olacaksın. | Open Subtitles | ستكون ذلك الشخص الذي قتل حيوانه الاليف و كذب عليه |
| Fitzgerald ona yalan söyledi. Yalnızca emirlere uyuyordu. | Open Subtitles | ـ (فيتزجيرالد) كذب عليه بإنه كان يتبع الأموار |
| Ve bu kimse ona yalan söyledi. | Open Subtitles | وذلك الشخص كذب عليه |
| Chuck da bir ajansa belki de Casey ona yalan söyledi ve onu bir şekilde döndürdü. | Open Subtitles | من ثم ربما (كايسي) كذب عليه وحوله بطريقة ما؟ |
| Fitzgerald ona yalan söyledi. Yalnızca emirlere uyuyordu. | Open Subtitles | ـ (فيتزجيرالد) كذب عليه بإنه كان يتبع الأموار |
| Fitzgerald ona yalan söyledi. Yalnızca emirlere uyuyordu. | Open Subtitles | لقد كذب عليه (فيتزجيرالد) كان فقط يتّبع الأوامر |
| Spaniard dedi ki, onları oraya getirmek için diğer adam ona yalan söylemiş. | Open Subtitles | الأسباني) قال أن القائد كذب عليه) و أختلقَ القصة لكي يسرقوا البنك. |
| - ona yalan söyleyenlere bile. | Open Subtitles | -حتى من كذب عليه -ماذا؟ |