Ama ben yine de bu uçağa binip Caracas'a uçacağım. | Open Subtitles | ولكنى سوف اصعد الى هذة الطائرة "وسوف احلق الى "كراكاس |
Onu öldürüp belgelerini alır ve Caracas'a kaçarız, ha? | Open Subtitles | ومن ثمّ تقتلاه، وتأخذا أوراقه، وتسافرا لـ "كراكاس"، أليس كذلك؟ |
Geçtiğimiz Noel'i Caracas'ta birlikte geçirmiştik. | Open Subtitles | وقد قضينا عيد الميلاد الماضي في "كراكاس". |
Bizimle Karakas arasinda buyuk bir firtina yaklaşiyor. Hatta devasa. | Open Subtitles | عاصفة كبيرة ستكون بيننا وبين كراكاس, حدث هائل |
Burada bizim için heryer Karakas | Open Subtitles | هنا في كراكاس حيث كل جنود الملك فى انتظارنا |
Sanırım aradığınız tekne dün Karakas'ın La Guaira limanından çıkmış. | Open Subtitles | أعتقد بأنَّ المركب الذي تبحثانِ عنهُ قد غادرَ مرفأ "لا غيرا" خارجَ كراكاس يوم أمس |
Kylvie, Svitjod Kralı Houthedy ve Yppor. | Open Subtitles | كراكاس إبن ترباس إحضر ومعاك الكراس |
Milli marşları Marcha a Caracas bestekar Tiero Pezzuti de Matteis tarafından bestelenmiş. | Open Subtitles | النشيد الوطني يدعى"مارشا كراكاس" كُتب ولحُن بواسطة "تيرو بيزوتي دي ماتياس" |
PHY* ile Paris'ten Caracas'a, 10 Eylül Cuma günü, saat 18:40'ta. | Open Subtitles | باريس - مطار كراكاس طيران البرتغال الجمعة،العاشر من سبتمبر الساعة 18: 40 |
Caracas'a uçuş 9 saat sürecek. | Open Subtitles | ولكن انها تسع ساعات "بالطائرة الى ""كراكاس |
Ve Henrietta gemisinin istikameti Caracas, Venezuela. | Open Subtitles | و وجهة الـ"هنرييتا" هى كراكاس, فينزويلا |
Caracas vapuruna yetişmem gerek. | Open Subtitles | يجب أن ألحق بالقارب المتجه إلى "(كراكاس)". |
Caracas'ta geçireceğiniz altı haftadan bir zarar gelmez. | Open Subtitles | لا أعتقد أن ستة أشهر في "(كراكاس)" سوف تضرك. |
J. Walter Thompson Caracas'ta şube açıyormuş. | Open Subtitles | والتر ج. تومسون) قد) (افتتح مكتب في (كراكاس |
Karakas'da tanıştığımızda, parasının yettiği tek şey buydu. | Open Subtitles | عندما تقابلنا في (كراكاس), كان هذا هو الشيء الوحيد الذي بإمكانه شراؤه |
Daha sonra Karakas a yolumuza devam edecegiz. | Open Subtitles | وسنعود في طريقنا الى كراكاس |
Karakas'ta bir adam vardı. | Open Subtitles | كان هناك هذا الرجل في كراكاس. |
Kişisel görüşmelerinin şifresini çözdüm ve Karakas'ta bir hesabını olduğunu buldum. | Open Subtitles | لقد قمتُ بفك التشفير عن البعض من مراسلاته الشخصية (و وجدت حساب مصرفي سريّ في (كراكاس. |
Sen, Taş ajan kaçamıyorum. Karakas gibi. | Open Subtitles | لا يوجد مهرب أيها العميل (ستون) كما حدث بـ(كراكاس) |
Karakas'a taşıdığı dedikodularını teyit için oradaydı. | Open Subtitles | ألفريدو باريوس) يدير الآن) (عملياته من (كراكاس {\fnArabic Typesetting\fs25\cHD1820B}# عاصمة فنزويلا # |
Kylvie, Svitjod Kralı Houthedy ve Yppor. | Open Subtitles | كراكاس إبن ترباس إحضر ومعاك الكراس |