On beş yıl öncesinden, çocukları müstakbel düşmanlarından nefret etmeye koşulladık. | Open Subtitles | لمدة 15 عاماً مُقدماً لقد فرضنا على الأطفال كراهية عدو المستقبل |
nefretin öncelikle güdü olmadığı çok kesin. | Open Subtitles | هذا لا يبدو كالأسلوب الخاص بجريمة كراهية لا نحن واثقون للغاية ان الكراهية |
Online kadın düşmanlığı küresel bir cinsiyet hakları trajedisi, ve mutlaka sona ermeli. | TED | كراهية النساء على الانترنت هي مأساة عالمية للحقوق الجنسانية، ومن الضروري أن تنتهي. |
nefret ve nefrete müsaade etmeğe bakarsak aslında birbirlerine çok yakındırlar. | Open Subtitles | توجد كراهية .. ويوجد سماح للكراهية الجانبين نفس الأصل , حقاً |
Bir savaş yaklaşıyor. Bir nefret ve öfke savaşı değil var olma savaşı. | Open Subtitles | ،ثمة حرب تلوح في الأفق ليست حرب كراهية أو غضب بل معركة بقاء |
Fakat ben kin gütmüyorum ve intikam aramıyorum. | Open Subtitles | لكنني لا أذكر أية كراهية و لا أسعى للانتقام |
Bu insanlardan birine kini olan biri yapmış olmalı. | Open Subtitles | شخصاً يحمل كراهية لتلك النوعيـة من الرجال. |
Aşk dolu rüyalarınla, baharatların nefretini kazanıyorsun. | Open Subtitles | بأحلامك مع الحب . قد أيقظتي كراهية التوابل |
Diğerleri hakkındaki duygularımı ifade etmek için nefretten daha güçlü bir kelime bulmak zorundayım. | Open Subtitles | "يجب أن نجد كلمة أقوى من "كراهية الآن لأصف مشاعري تجاه الآخرين |
Afrikalılara saldırı arısı gibi, onlardan nefret etmek üzere eğitilmiş. | Open Subtitles | أكانت تبع جمعية كراهية السود؟ النحلة، تدرّبت لكراهية الناس السود. |
Taciz, yıkıcılık, ağırlaştırıcı sebepli saldırı, göçmenlere karşı nefret suçları. | Open Subtitles | تحرش تخريب ممتلكات , أعتداء مفرط جرائم كراهية ضد المهاجرين |
nefret edilen bir adamı savunarak babana sokarken iyi vakit geçiriyor musun? | Open Subtitles | وتستمتع بالوقوف قبالة الرجل الكبير للدفاع عن أكثر الرجال كراهية فى العالم |
Bu benim içime ataerkillik tarafından yerleştirilen kendinden nefretin parçası değil midir? | Open Subtitles | أليس هذا جزء من كراهية النفس التي ارفقت بي من قبل المجتمع الذكري؟ |
# Dünyalar bir bütün olabilir, nefretin olmadığı bir evren. | Open Subtitles | ♪ العوالم يمكن أن تكون جنباً إلى جنب ♪ الكونُ من غيرِ كراهية ♪.. |
Anliyorum ki yurtseverlik yeterli degil kimseye karsi nefretin veya acimazsizligin olmayacak. | Open Subtitles | -أعرف أن حب الوطن ليست كفاية.. -و ليس لدي كراهية أو مرارة ضد احد. |
Sadece düşündüklerini kabul etmiyorum Tanrı, kilise ve erdemli olma düşmanlığı. | Open Subtitles | أنا أعارض ما تؤمنين به فقط وهو كراهية الرب والكنيسة والأخلاقيات |
Bu oyun bana beyaz üstünlüğünün bir yapısı olduğunu hatırlattı, tıpkı kadın düşmanlığı gibi, tıpkı tüm gücü suistimallerde olduğu gibi. | TED | لعبة الكلمات ذكرتني أن هنالك بناء لاستعلاء البيض كما هنالك في كراهية النساء كما هو موجود في كل الانتهاكات النظامية للسلطة. |
Seni kör eden erkek düşmanlığı gelecekteki bir hayatta bulacağın her erkeği kör eder. | Open Subtitles | كراهية الرجل وهذا يعميك سيعمي اي رجل تجدينه في حياتك |
Fakat öfkemizi bastırdığımızda, öfkemiz dışa dönük bir nefrete çelikleşerek dönüşebilir ama çoğu zaman saklı kalır. | TED | ولكن عندما نكبح غضبنا، حينها يتصاعد إلى كراهية موجهة إلى الخارج، ولكنه بالعادة يوجه للداخل. |
Acının ateşi ciğerlerimizi dolduruduğunda ve onun nefrete dönüşmesini engellediğimizde birbirimizi severiz. | TED | نحن نحب أنفسنا عندما نتنفس خلال نار الألم ونرفض أن ندعها تتصاعد إلى كراهية. |
Canını aldığım gün hissettiğimden çok daha saf ve kusursuz bir öfke. | Open Subtitles | كراهية نقية ومثالية هذا هو أكبر الآن مما كانت عليه في اليوم الواحد أخذت لأول مرة حياتك. |
Bu kin nedenli bir cinayet ise eğer, halk tutuklama için sesini yükseltecektir. | Open Subtitles | إذا كانت هذه جريمة كراهية سيطالب الناس بعملية إعتقال |
Toplum intikamının kini. | Open Subtitles | كراهية المجتمعِ الإنتقام |
Bu vampirlerin gümüşe olan nefretini açıklayabilir. | Open Subtitles | حسناً، هذا يوضّح سبب كراهية مصّاصي الدماء للفضة |
Kendimizi utançtan, öz nefretten nasıl arındırabiliriz ve seçilmişler olarak çağrılarımıza kulak veririz? | Open Subtitles | كيف نطهّر أنفسنا من العار... كراهية نفسك... ... |
Gözleri bana nefretle bakan, uzun boylu, geniş omuzlu adama doğru döndüm. | TED | التفتت لأرى رجلًا طويلًا ذا أكتافٍ عريضة، وفي عينيه كراهية خالصة. |