"كرهوني" - Translation from Arabic to Turkish

• Benden nefret
• emişler
• nefret ettiler

Benden nefret edenler vardı ama bu yöntemi öğrendikten sonra, bu problemler bitti.
لقد كان هناك من كرهوني ولكن منذ اليوم الذي تعلمت فيه القتال فقد زالت جميع المشاكل

Jüri üyeleri bile Benden nefret etti. Herkes aynı şeyi söylüyordu.
حتّى المحلفين كرهوني الكلّ يردد الأمر ذاته

Hemşireler Benden nefret ediyordu. Şeytan çıkarma esprileri yapıp duruyordum.
لذلك الممرضات كرهوني , لأني . واصلت قول النكت بشأن طرد الأرواح الشريرة

- Benden nefret emişler. - Senden nefret edemezler.
لقد كرهوه، كرهوني

- Benden nefret emişler.
-لقد كرهوا صوتي ، و كرهوني

Yani, teyzemlerle yaşamaya başlayalı. Benden nefret ettiler! Shh.
أقصد، منذ أن ذهبت للعيش مع عمّاتي، كرهوني!

Benden nefret ettiler. Sadece çocuklar değil, öğretmenler de.
لقد كرهوني ليس فقط الاولاد,الاساتذة

- 57.caddedeki lokantada Benden nefret ediyorlar.
كرهوني كثيرا في مطعم المكعرونة ذلك في الشارع 57

E-postaları okuyup cevapladıkça aldığım mesajlarda ortak bir konu olduğunu gördüğüm şu mesajı aldım: Hepsi "Her şeyi ortaya çıkardım, insanlar artık Benden nefret ediyor.
وعندما تلقيت هذا العدد وكنت أرد عليه كان الموضوع المشترك لهذه الرسائل المتلقاة وهذا فحواها جميعهم قال قمت بالوشاية والناس كرهوني فعلا

Köylüler Benden nefret ediyorlardı. Benim yaratık olduğumu düşünüyorlardı.
القرويين كرهوني اعتقدوا اني الشيطان

Bence aslında tanısalar, Benden nefret etmezlerdi.
أعتقد لو أنهم عرفوني، لما كرهوني.

Benden hep nefret ettiler.
لقد كرهوني دائماً

Hayır, seni hoşgördüler çünkü Abby'yle takılıyordun benden de hep nefret ettiler.
كلاّ , لقد تحمّلوكَ لأنكَ كنتَ تقضي وقتكَ بصحبة (آبي) و لطالما كرهوني

Sana tahammül ettiler çünkü Abby ile takılırdın ama benden her zaman nefret ettiler.
كلاّ , لقد تحمّلوكَ لأنكَ كنتَ تقضي وقتكَ بصحبة (آبي) و لطالما كرهوني