Yanlış benzetme. kriptonit öldürür. | Open Subtitles | تشبيه خاطئ ، كريبتونايت المبيدة |
Chloe'nin kırmızı bir kriptonit yüzüğü vardı. | Open Subtitles | تحتفظ كلوي بخاتم كريبتونايت أحمر هنا |
Tabii eğer adam kriptonit'ten etkilenmemişse. | Open Subtitles | إلاّ إذا كان الرجل مصاب بالـ"كريبتونايت" |
Bilmiyorum, güçsüz düşmedim demek ki kriptonit değildi. | Open Subtitles | لا أعرف، لم أكن ضعيفاً، حتى أنه ليس "كريبتونايت" |
Belki aradığımız şey daha ziyade, avcı Kriptoniti. | Open Subtitles | ربما ما يجب أن نبحث عنه شئ مثل آه... كريبتونايت المبيدة |
Bir kriptonit vardı ve birden bir yıldırım düştü. | Open Subtitles | كانت هناك كريبتونايت وبرق ...وحدث ذلك بسرعة |
Buraya Lang/Luthor düğününün tam göbeğine gelmektense bir kriptonit kayasına bağlanmayı tercih edeceğini biliyorum, ama başka çarem yoktu. | Open Subtitles | اعرف انك تفضل ان يتم ربطك بحجر كريبتونايت علي ان تأتي هنا لمنطقه الصفر لزواج لوثر/لانج ولكن لم يكن لدي خيار |
Yakında kriptonit ciğerlerinden atılmış olur. | Open Subtitles | مادة الـ"كريبتونايت" ستخرج من رئتيك في أقرب وقت. |
Belirtilen kimyasalların karışımıyla yaklaşık olarak elde edilebilecek madde, kriptonit. | Open Subtitles | "المواد السابقة يمكن خلطها"... للحصول على مادة قريبة"... من الـ"كريبتونايت". |
Madde %84 oranında kriptonit ile benzerlik gösteriyor. | Open Subtitles | %مادة متقاربة بنسبة 84 من مادة الـ"كريبتونايت". |
O kamyonda gerçek kriptonit olmalı. | Open Subtitles | لا بدّ أن الشاحنة كان بها مادة الـ"كريبتونايت". |
Unutmayın. Zayıf noktanız, kriptonit. | Open Subtitles | تذكرا ، أنتما ضعيفان أمام مادة الـ(كريبتونايت) |
Bu sanki senin kriptonit'in. | Open Subtitles | إنه يشبه الـ"كريبتونايت" بالنسبة إليك |
- Ya bir kriptonit anahtarımız olsaydı? | Open Subtitles | حتى بمفتاح كريبتونايت |
Lionel'ın kriptonit anahtarını çaldım. | Open Subtitles | سرقت مفتاح كريبتونايت لوثر |
- Ya bir kriptonit anahtarımız olsaydı? | Open Subtitles | حتى بمفتاح كريبتونايت |
kriptonit. Süpermen'in en büyük düşmanı. | Open Subtitles | "كريبتونايت"، الهلاك النهائي لـ(سوبرمان) |
Belki kriptonit değil ama gücü yadsınamaz. | Open Subtitles | إنه قد لا يكون "كريبتونايت"... لكن قوته لا يمكن انكارها... |
Batmobil'e Kriptoniti tespit etmesini söylemiştim. | Open Subtitles | لديّ جهاز في سيارة "الوطواط" لتعقب الـ"كريبتونايت". |
Clark, bu çocuk diğerleri gibi değil, Elinde Kriptonite'ten mermiler var. | Open Subtitles | (كلارك) هذا الفتى ليس كالآخرين أنه يملك رصاص كريبتونايت |
Her gün Clark Kent'in bir kutu Kryptonite tutuğunu göremezsin. | Open Subtitles | (ليس في كل يوم ترى (كلارك كنت "يمسك علبة "كريبتونايت |