| Christian, bu adamı ofisime götürüyorum, bir dakika sonra burada olacağım. | Open Subtitles | كريستان , سوف آخذ هذا الشخص الى مكتبي واعيده خلال دقيقة |
| Satine'e söyledim ki eğer Christian onun yakınına gelirse öldürülecek! | Open Subtitles | لقد أخبرت ساتين بأنه إذا إقترب كريستان منها، فسوف يُقتل قريباً جداً سيحدث ذلك |
| Christian Beaumont'a bomba yapması için gübre verdiysen, senide onun gibi cinayetten içeri atarız . | Open Subtitles | ولكن لو أعطيت كريستان بيومنت هذه الأسمدة لصنع القنابل سنتعتقلك للقتل مثله تماماً |
| Christian Longo'nun bu hikâyenin duyulmasını hak ettiğinden emin değilim. | Open Subtitles | لست واثقاً أن كريستان لونغو يستحق أن تسمع قصته |
| - Kristin biraz garip davransada. | Open Subtitles | علي الرغم من ان كريستان غريبه قليلا |
| Savaşıma katılın Bay Christian. | Open Subtitles | من الافضل ان تنضم الى حربي ياسيد كريستان |
| Christian bir şey yapmadan kenarda öylece duramaz. | Open Subtitles | لا يمكن أن يكون لديك كريستان يقف جانبا ولا يفعل أي شيء |
| Brando, Christian'ın hep acı ve mutsuzluk çektiğini, boşanmanın... ağır travmasını taşıdığını söyledi. | Open Subtitles | براندو قال حياة كريستان كانت مليه بالصراع والتعاسه بصدمة من طلاق مرير |
| Ayrıca "Christian Teen Network" şirketinden de teklif aldım. | Open Subtitles | لقد حصلت على عرض من كريستان تيين وورك |
| Bana Christian de, ve kendimizi anlamsız formalitelerden ve kasıntılıktan kurtaralım. | Open Subtitles | أدعوني " كريستان " و دعنا نجنب أنفسنا العديد من النقاط الرسمية والتظاهر. |
| - Teşekkürler Bay Black. - Lütfen bana Christian de. | Open Subtitles | ـ شكراً لك، سيّد (بلاك) ـ الرجاء ناديني بـ (كريستان) |
| Fletcher Christian ve diğer mürettebatın isyanının bir sonucu olduğunu hükmetmiştir. | Open Subtitles | كان بسبب تمرد (فلتشر كريستان*) *.و بقية طاقمها |
| Christian amca geldi. | Open Subtitles | عمي كريستان هنا. |
| Christian amcayla konuşmam gereken birşeyler var. | Open Subtitles | أحتاج للتحدث مع عمك كريستان. |
| güle güle Christian. | Open Subtitles | .وداعا، كريستان |
| Christian'ı kim öldürmek istediyse suçu örtbas etmek için Zalman'ı öldürmüş olmalı. | Open Subtitles | حسناً، أيّ من أراد قتل (كريستان) فقد قتل (زلمان) على الأرجح للتستر على الجريمة |
| Christian Dahl'ın uçağını Atlantik üstünde düşürmeyi planlamış. | Open Subtitles | لقد خطط لإنفجار طائرة (كريستان دول) فوق المحيط الاطلسي |
| Christian Dahl ile ilgili ne buldunuz? | Open Subtitles | -يا رفاق، أين وصلتم بالبحث في (كريستان دول)؟ |
| - Kristin, lütfen bunu yapma. | Open Subtitles | كريستان من فضلك لا تفعلي ذلك |
| - Kristin. - Nasılsın? | Open Subtitles | كريستان |
| - Merhaba, Kristin. | Open Subtitles | مرحبا كريستان |
| - İyki dogdun Tristan, Tristan. | Open Subtitles | عيد سعيد يا كريستان |