Kaybedecek bir şeyin olmayınca cömert olmak kolaydır. | Open Subtitles | من السهل أن تكون كريمًا عندما لا تملك شيئًا تخسره |
Ama yaptığı hayır işlerinin de azımsanamayacak sayıda olduğunu ve pek çok arkadaşa sahip cömert bir insan olduğunu söyledi. | Open Subtitles | لكنّه قال أنّه لديه الكثير من الفضائل على الجمعية وكان كريمًا ، ولديه الكثير من الأصدقاء |
Bazıları aileme karşı da çok cömert olduğunuzu söyleyebilir. | Open Subtitles | ويُمكن أن أقول أنكَ كنت كريمًا أيضًا مع عائلتي. |
Ailem polis emeklilik fonuna cömert bağışlar yapıyor. | Open Subtitles | أسرتي تقدّم تبرّعًا كريمًا لصندوق معاشات رجال الشرطة. |
O 300 saniye ne kadar zevkli gözükürse gözüksün amcan Prag'dan getirdiğin yabancıya yardım için büyük cömertlik yaptı. | Open Subtitles | بقدر الـ 300 ثانية الممتعة كان عمك كريمًا بما فيه الكفاية لمساعدة غريب أمريكي أتيتِ به من براغ |
Tek istediğim akşam yatağa yattığımda yanımda cömert ve eli açık bir adamın olması. | Open Subtitles | كل ما أريدهـ ... هو عندمـا أذهب للفراش لأستلقي بجانب شخص والذي يكون كريمًا ومعطاءً |
Öğle yemeğinde yeterince cömert değil miydim? | Open Subtitles | ألم أكن كريمًا كفاية في مأدبة الغداء؟ |
Çok cömert davrandınız. | Open Subtitles | كُنتَ كريمًا معي. |
cömert davranmaya çalışıyordum. | Open Subtitles | كنتُ أحاول أن أكون كريمًا |
- Çok cömert davrandı. | Open Subtitles | كان كريمًا للغاية. |
Çiftçi cömert bir adamdı. | Open Subtitles | المُزارع كان كريمًا. |
Şunu diyeceğim Marlene. Sana karşı çok cömert olacağım. | Open Subtitles | سوف أخبرك بأمر ما يا (مارلين) سأكون كريمًا جدًا معكِ هنا |
cömert ol. | Open Subtitles | كن كريمًا |
- Onları bırakmakla bayağı cömertlik yaptın. | Open Subtitles | كنت كريمًا عندما تركتهم يذهبون |