İlerde Gazze'de doktorluk yapsın diye tıp fakültesine gönderilmiş. | Open Subtitles | وأرسله إلى المدرسة الطبية ليكون كطبيب في غزة |
Ben vajina işi yapmam. doktorluk gibi değil. | Open Subtitles | أنا لا أشتغل على الجهاز الأنثوي ليس كطبيب على أية حال |
Size palyatif bakım doktoru olarak çalıştığım sıralarda başıma gelen en utanç verici olaydan bahsetmek istiyorum. | TED | أرغبُ في الحديث إليكم عن أكثر أمر محرج حدث لي في سنوات عملي كطبيب رعاية تلطيفية |
Bir hekim olarak fikrinizi soruyoruz bayım, içki arkadaşı olarak değil. | Open Subtitles | نطلب رأيك كطبيب متخصص يا سيدي ليس كصديق أو رفيق له |
Ve bu bilgileri, kendini doktor gibi tanıtmak için kullandın. | Open Subtitles | واستخدمته تلك المعلومات تجول نفسك قبالة كطبيب. |
Seni doktor olarak işe alamam, ama hâlâ bana ne düşündüğünü söyleyebilirsin. | Open Subtitles | لا يمكنني تعيينك كطبيب لكن ما يزال بإمكانك إخباري بما تفكر به |
Anestezi uzmanı olarak çalışmama izin vermekle bir şey kaybetmezsin. | Open Subtitles | أنتِ لن تخسري شيئاً عندما تسمحين لي بالعمل كطبيب مخدّر |
Bu şehirde onurumla doktorluk yapıyorum ve sırf Sami (Lapon) olduğum için içeri alınmıyorum. | Open Subtitles | لقد تم تكريمي لعملي كطبيب في هذه المدينة والآن يتم رفضي بالدخول لأنني من لابلاند |
Meraklanma diğer hayatımda doktorluk yapıyorum. | Open Subtitles | لا تقلقي ، ففي المنحنى الآخر من حياتي أعمل كطبيب |
Süper yoğun doktorluk olan işimi yapmam için beni bir yere atması lazımdı. | Open Subtitles | كان من المفترض أن يقلني إلى وظيفتي كطبيب مشغول للغاية. |
- Harika. Eğer doktorluk işi yürümezse temizlik işinde iyi bir geleceğin var. | Open Subtitles | إذا لم تنجح وظيفتك كطبيب, فأمامك مستقبل باهر كمدبر منزل |
Ve bir kanser doktoru olarak böyle bir şeye bakarken birazcık kalbiniz kırılıyor. | TED | و لذا,فإنك كطبيب سرطان حين تنظر لهذا تشعر بالحزن قليلاً |
Ben bir kanser doktoru olarak biliyorum ki, ilerlemiş kanseri tedavi edemem. | TED | كما تعلمون, أعلم جيداً كطبيب للسرطان أنه ليس بمقدوري معالجة السرطان في المراحل المتقدمة |
1687'de Jamaika'ya gelen bu İrlandalı doktor ada valisinin kişisel doktoru olarak çok karlı bir işi kabul etmişti. | Open Subtitles | و هو طبيب أيرلندي جاء إلي جامايكا عام 1687 ليتسلم منصبه المجزي كطبيب خاص لحاكم الجزيرة |
Burası benim evim beyim. Buraya hekim olarak çağırıldınız, | Open Subtitles | هذا منزلي ياسيدي استدعيت هنا كطبيب |
Gelecek sene seni hekim olarak önermeye karar verdim. | Open Subtitles | -كلا . لقد قررت إيقافك كطبيب مقيم للسنة القادمة. |
Ben sadece, zaten güzel olan bir kadına tıbbi önerilerde bulunurken bir hekim olarak verdiğin kutsal yeminini hatırlatmak istiyorum. | Open Subtitles | أنا أذكّرك فقط ... أنّكَ أقسمتَ يمين مقدّسة كطبيب أن تعطي مشورة طبية مهنية |
Görünüşe göre üzülmüştü çünkü ben oğlunun kalp atışını ilk defa duyan biri gibi değil bir doktor gibi düşünüyordum. | Open Subtitles | ترى، إتضح أنها كانت مستاءة لأني كنت أفكر كطبيب وليس كرجل يسمع دقات قلب طفله |
Sen gerçekten halkın gözünde çok daha fazla olduğunda... bir doktor gibi iş yapabileceğini düşünüyor musun? | Open Subtitles | أتعتقد أنك ستستطيع العمل كطبيب وهناك الكثيرون ينظرون إليك |
Sırf baba oldun diye doktor olarak davranış şeklini değiştiremezsin. | Open Subtitles | لا يمكنك التغير من شخصيتك كطبيب فقط لإنك أصبحت أباً |
Anestezi uzmanı olarak çalışmama izin vermekle bir şey kaybetmezsin. | Open Subtitles | أنتِ لن تخسري شيئاً عندما تسمحين لي بالعمل كطبيب مخدّر |
Ama buna karar verecek kişi doktorun olarak benim. | Open Subtitles | و لكنى اعتقد انه متروك لى انا كطبيب , لكى اقرر |
Ona; ''bir doktor olarak elimden gelen en iyi tıbbi yardımı verdim, fakat bir insan olarak sizi hayal kırıklığına uğrattım.'' | TED | يمكنني القول أني في تلك الليلة قدمت كطبيب أفضل رعاية طبية كنت أملكها لكن كإنسان، لقد خيبت ظنها. |
Bilimi mahkeme salonuna sokmaya çalışan bir adli uzman olarak onlarca yıllık tecrübemde karşılaştığım cehaletin korkunç hikayelerini anlatarak sizleri güldürebilirim. | TED | ويمكنني أن امتعكم بقصص رعب من الجهل على مدى عقود من الخبره كطبيب شرعي من مجرد محاولة لإدخال العلم في قاعة المحكمة |