Eğer bir gizli ajan olarak kuralları sen koymak istiyorsan bu yanlıştır. | Open Subtitles | إذا كنت تبغى الحوذ على قواعد فعملك كعميل سرى كان غلطة. |
Lider ajan olarak öncelikli sorumluluğun Birleşik Devletler Başkanı'nı korumaktır. | Open Subtitles | إن عملك الأساسي كعميل دولة هو أن تحمي رئيس الولايات المتحدة الأمريكية |
- Başka birinin Cylon ajanı olarak suçlanması gerektiğini düşünüyorum. | Open Subtitles | .اعتقد ان اشخصا ما ايضا اظطر الي التورط كعميل للسيلونز |
Böylece, Londra için Ulaşım firması ile çalışıyoruz ve bu organizasyon 50 yıldır, yeni bir otobüs için, bir Müşteri olarak sorumlu olmadı. | TED | هكذا كنا نعمل مع النقل في لندن، وهذه المنظمة لم تكن في الواقع مسؤولة كعميل لحافلة جديدة لمدة 50 عاما. |
Eğer uzun zaman gizli ajanlık yaparsanız, bazı pis işleri de yapmak zorunda kalırsınız.. | Open Subtitles | عندما تعمل كعميل سري لمدة طويلة، فإنك ستلتزم بعروض لبعض المهام السيئة |
Yoksa kendini, bugünler için saklanan bir ajan olarak mı tanımlıyorsun? | Open Subtitles | كونك سيلونز عندما أصبحتى على متن هذه السفينة أو صنفت نفسك كعميل نائم ؟ |
Kendi kimliğiyle özel bir ajan olarak. Devrimcilerin ücretli ispiyonu olarak değil. | Open Subtitles | كعميل حر و ليس باعتبارها تابعة يدفع لها الثوار أجرها |
Bir ajan olarak, rahatsız durumlarda bulunmaya alışırsınız ister bir yabancı bir hapishanede... sorgulamaya direnmek olsun ister, gerilla güçleriyle tropikal bir ormanda savaşmak olsun, ya da pantolonla miami'ye beş mil yüzmek olsun... bunlar sadece işinizin bir parçasıdır. | Open Subtitles | كعميل تتعود على وجودك في مواقف غير مريحه سواء كان مقاومة تحقيق |
Gizli ajan olarak çalıştığınızda, ...kim olduğunuzla ne yaptığınızı ayıran bir çizgi yoktur. | Open Subtitles | عندما تعمل كعميل مخفي لا يوجد هناك حد فاصل بين شخصك و بين ما تفعله |
Ve bir federal ajan olarak, bilirsin bu durumda yapabileceğin çok bir şey yok. | Open Subtitles | و كعميل فدرالى ، أنتَ تعلم ليس لديكَ خيار بذلكَ الأمر. |
Bu benim hapisten sonraki ilk davamdı, saha ajanı olarak da son davam. | Open Subtitles | هذه أول قضية لي بعد خروجي من السجن آخر قضية لي كعميل ميداني |
Beni pek iyi bir saha ajanı olarak görmediğini biliyorum. | Open Subtitles | أعلم أمك لم تعرني أي اهتمام كعميل ميداني |
Müşteri olarak ona değer verdiğinizi biliyorum. | Open Subtitles | الآن, أعلم أنك تقدّرينه كعميل. إنه يقدّر هذه السيّارة للغاية. |
ajanlık geçmişimle ve karakterimle ilgili konuşmak istiyorum. | Open Subtitles | أود أن أتحدّث عن تاريخي كعميل وعن شخصيتي. |
Sence hic gizli ajana benziyor mu? | Open Subtitles | هل يبدو لك كعميل متخفي بالنسبة اليك |
Sübyancı birini müşterisi yapacak birisi. | Open Subtitles | شخصٌ ما أراد أن يأخذ الطفل . ويضايقه كعميل |
Gizli ajan gibi yaşayarak, | Open Subtitles | الحيـاة كعميل سريّ، كشفت لي قدراتٍ على تزوير المستندات. |
Gizli görevde çalışmanın ilk kuralı nedir biliyor musun? | Open Subtitles | هل تعرف ماهي القاعدة الأولى , في ان تعمل كعميل سري؟ |
Bu görüşmeyi kabul ettim çünkü eski bir müşterimiz olarak bir açıklamayı hak ettiğinizi düşündüm. | Open Subtitles | انني فقط قبلت هذا الأجتماع لأنه ,كعميل سابق ظننت انك استحقيت توضيحاً |
FBI ajanı gibi mi görünüyorum? | Open Subtitles | هل أبدو كعميل للمباحث الفيدرالية ؟ |
Ben de istemiyorum. Her zaman herkese olası bir müşteri gibi davranırım. | Open Subtitles | لقد عاملت كل رجل كعميل محتمل فى المستقبل |
Ona da anayasa mahkemesi başkanı tarafından federal bir dedektif olarak yaptığı katkılardan dolayı verilmişti. | Open Subtitles | وكانت هديـة له من قبل رئيس الشرطـة لخدمتــه كعميل مارشال |
Pfizer'ı müvekkil olarak almakla ilgili konuşmak istiyorum. | Open Subtitles | كنت أريد أن اتحدث عن احضار فايزر كعميل |