O kadar yetenekli birisinin bizim tarafımızda olması büyük şans. | Open Subtitles | إنه لحظ جيد أن شخصاً كفؤاً للغاية مثلها يعمل لصالحنا |
Bir polisin, basit bazı emirlere uyabilecek kadar yetenekli olabileceğine inanmakla, aptallık etmişim. | Open Subtitles | لقد كنت أحمقاً لأصدّق بأن شرطيّاً ... سيكون كفؤاً بما يكفي لإطاعة أوامر بسيطة |
Ama bana yaptığın yardımlar, yetenekli görünmemi sağladı. | Open Subtitles | لكنّ مساعدتكَ لي جعلتني أبدو كفؤاً |
"Haklı" dedim, "yetenekli" değil. | Open Subtitles | قلت محق و ليس كفؤاً |