"كفكرة جيدة" - Translation from Arabic to Turkish

• iyi bir fikir
• iyi bir fikirmiş gibi

Düşünüyordum da fondü gecesi yapmak belki de iyi bir fikir değil.
أجل, أتعلمين ..كنت أفكر ربما طبق ليلة الغد ليس كفكرة جيدة حاليا

O zaman iyi bir fikir gibiydi.
لقد بدت كفكرة جيدة فى هذا الوقت الأن أعتقد أنى أخطات

Eminim o sırada iyi bir fikir gibi gelmiştir.
أنا متأكد أنه يبدو كفكرة جيدة في هذا الوقت

O sırada iyi bir fikir gibi gelmişti.
لقد كان تمرين بأسماء مستعارة وبدت كفكرة جيدة وقتها

Biliyor musunuz, bu şekilde söyleyince iyi bir fikirmiş gibi gelmiyor.
أتعرفين، عندما قال كذلك لا تبدو كفكرة جيدة

Biliyor musun, bazen işi büyütmek iyi bir fikirmiş gibi görünüyor, ve... bazen ise, bilemiyorum.
...اتعرف, بعض الاحيان, التوسع يبدو كفكرة جيدة, و وبعض الاحيان لا اعرف

O anda iyi bir fikir gibi göründü.
وبدأ كفكرة جيدة جداً في ذلك الوقت وذلك عندما دخلتِ أنتِ..

İlk duyuşta kulağa iyi bir fikir gibi gelmiyor.
أنا أعلم انها لا تبدو كفكرة جيدة عندما تسمعها

İyi bir fikir sanmıştım ama pek faydalı bir şey olmadığını anlıyorum şimdi.
إنها بدأت كفكرة جيدة حينها، لكنني .الآن أدرك إنها ليست مفيدة للغاية

Bir şişe viskiden sonra, iyi bir fikir gibi gelmiş olabilir.
بعد زجاجة من الويسكي, قد تبدو كفكرة جيدة

Böylece kafese geri koyabilecekler. "Trail of Tears'da golf." Bu kulağa pek iyi bir fikir gibi gelmiyor.
حتى يعيدانه إلى قفصه حسنًا, لا تبدو هذه كفكرة جيدة

Bu çok da iyi bir fikir gibi durmuyor.
وهذا لا يبدو كفكرة جيدة للغاية.

Alex, bu iyi bir fikir olmayabilir.
أليكس ، ربما هذه ليست تبدو كفكرة جيدة.

Bize 'insanları ciltlerinin rengine göre'' yargılamamız anatomiden daha da ileri giderek karakterlerine göre yargılamamız gerektiğini söylüyor. ve bende ''hah, bu gerçekten iyi bir fikir gibi görünüyor'' demek istiyorum
يقول علينا أن نحكم على الناس " ليس على أساس لون بشرتهم , ولكن على أساس أخلاقهم وشخصيتهم ، " متجاوزاً التشريح . وأنا أريد أن أقول , "نعم , ذلك يبدو كفكرة جيدة حقاً ".

Babama eBay'den ikinci el lacivert bir Peugeot almak istediğimi söylediğimde satıcının adının "Görünmez Sihirbaz" olduğunu ve bunun iyi bir fikir olmadığını söylediğini açıkca hatırlıyorum.
أتذكر بوضوح القول لوالدي أنني أردتُ شراء سيارة "بيجو" مستعملة زرقاء داكنة اللون من على موقع إيباي "eBay" وأشار لي فورًا بأن إسم البائع كان "ساحر غير مرئي" وأنه ربما هذا لم يكن كفكرة جيدة.

O zaman için iyi bir fikir gibi gelmişti.
ولمَ لا؟" بدتْ كفكرة جيدة حينها

Bence de iyi bir fikir.
إنها تبدو كفكرة جيدة.

Zamanında iyi bir fikir gibi gelmişti.
بدت لى وقتها كفكرة جيدة

Bana iyi bir fikirmiş gibi gelmedi.
هذه لاتبدو كفكرة جيدة

Sen ve annem birlikte çalışıyorsunuz bana pek iyi bir fikirmiş gibi gelmedi.
-أجل , حسناً .. كونك أنت و أمى تعملان معاً , لم تبدُ كفكرة جيدة , و الآن أنت تطلب مواعدتى , إنه...