"كقبطان" - Translation from Arabic to Turkish

    • kaptanı
        
    • kaptan
        
    • kaptanlık
        
    İnanılmaz bir şekilde, bu adam gençliğinde bir köle gemisinin kaptanı olarak onlarca yıl geçirmişti, sonrasında kölelikte yatırımcı olarak zengin olmuştu. TED وعلى نحو مدهش، قضى هذا الرجل عقودا من شبابه كقبطان سفينة عبيد وثم كمستثمر في العبيد، وأصبح غنيا عن طريق ذلك.
    Kendimi size eşdeğer bir gemi kaptanı olarak sunuyorum ki, beni daha iyi anlayabilesiniz. Open Subtitles اقدم نفسى كقبطان سفينة زميل لكى يمكنك ان تفهمنى بوضوح
    Bu geminin kaptanı olarak ailemi güvenli sulara çıkartabilirim. Open Subtitles وأنا، كقبطان السفينة دفة تجاه المياه المأمونة.
    Onu destekledik çünkü kaptan olarak gücü bizi hayatta tutan şeydi. Open Subtitles نحن نعتمد عليه لأن قوته كقبطان هي الشيء الذي سيبقينا أحياء
    Peki, ilk kaptan yardımcısı olarak 1 numaralı işimiz canavarı şununla baştan çıkarmak olacak. Open Subtitles حسنا كقبطان اول هدفنا الاول هو اغراء الوحش بهذا
    Bu akşam herkesi toplantıya çağırıyor ve kendimi bu iki tayfanın birleşimi için kaptanlık makamına öneriyorum. Open Subtitles الليلة سأدعو المستشار، وسأقدم نفسي كقبطان لهذا الطاقم المجمع
    Teknenin kaptanı olarak sizi şu an evlendirebilirim. Evet. Open Subtitles يمكن أن أزوجكما الآن كقبطان السفينة
    Bu geminin vekil kaptanı olarak, sana soruyu cevaplamanı emrediyorum. Open Subtitles -بوصفي كقبطان مؤقت لهذه السفينة آمرك بالرد عليّ
    Walrus'un kaptanı olman şerefine kadeh kaldırırım diye umuyordum. Open Subtitles تمنيت أن أشرب نخب تتوجيك كقبطان لنا.
    Bay Singleton bu tayfanın kaptanı olabilmek için bir oylama istedi. Open Subtitles ورشح نفسه كقبطان جديد للطاقم.
    Bu adamların kaptanı olarak denize açıldığında senin için Campeche'yi talan ettiler senin için Cartagena'yı talan ettiler. Open Subtitles عندما تُبحر كقبطان لهؤلاء الناس سينهبوا ولاية (كامبيتشي) حتى من أجلك سينهبوا (قرطاجنة) حتى من أجلك
    Bakalım tayfana ödeme yapmadığında ne kadar kaptan kalabileceksin? Open Subtitles لنرى إلى متى ستدوم كقبطان إذا كنت لا تستطيع الدفع لطاقمك.
    Kraliyet Cemiyeti'ndeki bir toplantıda sunduğu raporda kaptan olan bir arkadaşının "kenevirle sıkça deney yaptığını bu bitkinin korkuya sebep olmadığını ama neşeye neden olabileceğini" belirtiyordu. Open Subtitles وأفاد في إجتماع للجمعية الملكية أن صديقاً له يعمل كقبطان بحري قام بتجربته ولا يوجد داعٍ للخوف, إلا خوفاً من الضحك
    Orospunun tüyosu için seni kaptan seçtiler. Open Subtitles لقد اختاروك كقبطان كي يستطيعوا الوصول للعاهرات
    kaptan belgem için, cüzdan boyu bir fotoğrafa ihtiyacım var. Open Subtitles أحتاج صورة بحجم حافظاتي لرخصتي كقبطان
    Niyetin yeniden kaptan olmak. Open Subtitles أعتقد أنك تنوي إستعادة قيادتك كقبطان
    Onu destekledik çünkü kaptanlık yeteneği bizi hayatta tutacak şeydi. Open Subtitles نحن نعتمد عليه لأن قوته كقبطان هي الشيء الذي سيبقينا أحياء

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more