"ككائنات" - Translation from Arabic to Turkish

    • olarak
        
    Elbette Steven Spielberg de öyle, o da dinazorları çok sosyal hayvanlar olarak betimledi. TED ومن ثم ستيفين سبيلبيرغ ليصور الديناصورات ككائنات اجتماعية
    Ve şu soruyu sormamız gerekir: Biz, bir sosyo-ekeonomik varlık olarak nasıl kalp krizinden sakınabiliriz? TED والسؤال هو : هل نستطيع ككائنات اقتصادية اجتماعية تجنب الذبحة القلبية ؟
    Toplumsal varlıklar olarak birbirimiz için veya birbirimize karşı ilk defa iyi şeyler yapmıyoruz. Bunu her zaman yapıyoruz. TED تلك ليست المرة الأولى التي نفعل فيها أشياء جيدة من أجل أو لبعضنا البعض، ككائنات إجتماعية. نحن نفعلها طوال الوقت.
    Hatta bunu bir anlamda yapay uzaylılar olarak düşünebilirsiniz. TED ويمكن أن تفكر بالأمر ككائنات فضائية اصطناعية بصورة أو أخرى.
    Gerçekten endişendiğim konu insanlar olarak, biyolojik organizmalar olarak özfarkındalığı nasıl desteklediğimiz. TED الشئ الذي أهتم به أكثر هو كيفية دعم وعينا الذاتي كبشر، ككائنات حية ؟
    Fakat aynı zamanda, görsel türler olarak, şnorkelle yüzerken ya da daldığımızda bunun nasıl birşey olduğunu düşünelim ve sualtına bakmaya çalışalım. TED ولكن لنفكر ككائنات بصرية ماذا يحدث عندما نذهب الى الغوص او الغطس ؟ ماذا نرى ؟
    Ood'lar, bilgisayara gerçek yaşam formları olarak kayıtlı değiller. Open Subtitles فالحاسوب لا يقوم بالتعرف على الأوود ككائنات حية عادية
    Başsız Keşişler yaşamıyorlar... Yaşam formu olarak kayıtlı değiller. Open Subtitles الرهبان دون رؤوس ليسوا أحياء لن يظهروا ككائنات حية
    Belki bizi vücutlarından geçirip daha üstün yaratıklar olarak sıçarlar. Open Subtitles ربما نحصل على معالجتها من خلال الجسم وبعد ذلك حماقة لنا بها ككائنات أعلى.
    Özgür insanlar olarak düşündüğümüz, konuştuğumuz ve davrandığımız sürece tabii. Open Subtitles لطالما أننا نواصل التفكير والحديث .والتصرف ككائنات بشرية
    Bunun yerine onlara kendi adlarına bilinçli karar verme yetisine sahip bağımsız bireyler olarak saygı gösterin. Open Subtitles بدلاً من ذلك، احترمهم ككائنات مستقلة حسّاسة، الذين يمتلكون الوسائل لاتخاذ قرارات واعية لأنفسهم.
    Ve siz de, bizim gezegendeki başarılı canlı türü olarak -- sen, ben, hepimiz -- bu değiş tokuşta ne kadar başarılı olduğumuzu düşünürsünüz. TED و ستفكرون أن نحن، ككائنات ناجحة على الأرض -- أنتم، أنا، كلنا -- سنكون حقا جيدين في عمل هذه المقايضات.
    Sosyal yaratıklar olarak ahlak konusunda takıntılıyız. TED نحن مهووسون بالأخلاق ككائنات إجتماعية
    Bir yetişkin beyninde elbette, bizleri eylemde bulunan, hareket eden, düşünen yaratıklar olarak tanımlayan ve hafızamızdan az çok otomatik olarak yürütebildiğimiz geniş bir ustalıklı beceri ve yetenekler repertuvarı oluşturuyoruz. TED في دماغ الشخص البالغ لدينا بالطبع تراكم لمخزون كبير للمهارات والقدرات المتقنة التي نستطيع القيام بها بشكل أو بآخر تلقائيا من الذاكرة ، وهذا يُعَرِّفُنا ككائنات عاملة، متحركة، مفكرة.
    Onbinler ve yüzbinlerce yıl boyunca teşfik edici belli şeyleri bulmak için geliştik ve zeki ve uygar varlıklar olarak sorun çözmek ve öğrenmekten fazlasıyla teşfik oluyoruz. TED عبر عشرات و مئات آلاف السنين, تطورنا لإيجاد أشياء معينة تحفزنا, و ككائنات متطورة جداً و متحضرة, حُفزنا بشكل كبير بواسطة حل المشاكل و التعلم.
    Şimdi, biz epey karmaşık yaratıkları olarak, evrenin ikinci yasaya rağmen bu karmaşık yapıları nasıl yarattığını ve karmaşıklığın neden aynı zamanda kırılganlık ve zedelenebilirlik demek olduğunu anlamak ihtiyacındayız. TED حسناً، نحن ككائنات في منتهى التعقيد بحاجةٍ شديدة لمعرفة هذه القصة التي تروي كيف للكون أن يخلق التعقيد، على الرغم من القانون الثاني (للثرموديناميكا)، ولما التعقيدُ يعني العرضةً و الهشاشة.
    (Kahkahalar) Dünya varlıkları olarak yeryüzündeki bitkilere oldukça aşinayız: ağaçlar, çimler, otlaklar ve ekinler. TED (ضحك) ككائنات أرضية، نحن على دراية كافية بالنباتات على الأرض: الشجر والأعشاب والمروج والمحاصيل.
    Mantığımız bizi empatimizi genişletmemiz için motive edebilir "Uncle Tom's Cabin" gibi bir kitabı yazmamız için ya da Uncle Tom's Cabin'i okumamız için motive edebilir. ve mantığımız bizi dürtülerimizle hareket etmemize karşı sınırlayacak gelenekler ve tabular ve kanunlar yaratmamız için motive edebilir rasyonel varlıklar olarak, sınırlanmamız gerektiğini hissederiz çünkü. TED منطقنا يمكن أن يحفزنا لنحد من تعاطفنا، يمكن أن يحفزنا لنكتب كتاب مثل "كوخ العم توم." أو قراءة كتاب مثل "كوخ العم توم،" ومنطقنا يستطيع أن يحفزنا لخلق تقاليد ومحرمات وقوانين التي من شأنها أن تقيدنا من التصرف باندفاع عندما، ككائنات عاقلة، نشعر أننا يجب أن نُقيد.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more