"ككلب" - Translation from Arabic to Turkish

• köpek
• köpeği gibi
• köpeğe
• köpeği olarak
• köpeğine

Kötülük zincirlerini kırmış, kuduz bir köpek gibi dünyayı dolanıyor.
الشيطان يتحرر من أغلاله . وينطلق فى البريه ككلب مجنون

Köpeğimi o restoranda bir köpek gibi vurduğunda bir şey demedim.
أنا لم أفعل شيئا عندما صوبت على أخي ككلب في المطعم

Sen insanların kanepelerinde yatıp, uyurken rüyasında tavşan gören köpek gibi seğiren birisin.
و أنت تنام على أرائك الناس و ترتعش في نومك ككلب يحلم بأرنب

Orada durup bana sanki bir bekçi köpeği gibi sinsice baktı.
و من ثم فانه وقف هناك, يراقب هذه المرة ككلب حرساة مدمى

Biliyor musun çok şişman ve sevimli bir köpeğe benzemeye başladın,
أتعرف انك تبدو ككلب مليء بالحمم

Hani, bir bekçi köpeği olarak.
ككلب حراسه.. أنا أعنى.. أنك ستكون ممتنا له..

O da bunu biliyor, ama onun için bi farkı yok... çünkü bir köpek gibi yaşamaktansa köpek gibi ölmeyi tercih ediyor.
.وهو يعلم ذلك ولا يكترث لأنه يفضّل أن يموت ككلب .عوضاً عن أن يعيش ككلب

Ve kurban biziz. Lanet olası jant kapağı fabrikasındaki bir köpek kadar kızgınım!
إنّي مجنون ككلب في مصنع غطاء إطار سيارات

Zarafet yoksunu, ama iyi bir köpek gibi kokunun izini sürebilir.
يفتقر للكياسة لكنه يشم الأثر ككلب صيد جيد

Senin acınacak kıçının gelmesini beklerken Çin restoranındaki köpek gibi terledim!
لقد إبتدأت أتصبب عرقاً ككلب في مطعم صيني منتظراً حضور خلفيتك لتظهر هنا

Hong Kong'ta hazırlanan gümrük beyannamesine köpek olarak yazılmış.
قائمة شحن هونك كونك عندها الشحن أدرج ككلب.

Bir köpek gibi yerde yatıyor ve acısının dindirilmesini bekliyor.
الان تركع ككلب منتظراً وضع حد لهذه المأساه

Onun yerine, yetkisi olmadan içeri dalıp kahrolası bir köpek gibi havlamaya başladı.
بالإضافة إلى أنه أتى إلى هنا ..وهو ينبح ككلب بعين

Denetim altındaki köpek gibi yaşamaya devam mı edeceksin?
هل ستظل تعيش ككلب تحت سيطرة هذا النظام ؟

O şeyi gördün. Sanki bir tür canavar, kuduruk, mutant köpek gibi.
لقد رأيت ذاك الشيء، وهو ككلب شيطاني متحول عنيف

Sesin ne kadar çok havlayan bir köpek gibi çıkarsa seni o kadar iyi anlarlar.
كلما بدوتي ككلب ينبح كُلما زادت قدرتهم علي فهمكِ

Miles'ın onun peşinden fino köpeği gibi koşması hiç hoşuma gitmezdi.
و لقد أمرضَني ان اري مايلز يهرول ورائة ككلب صَغير.

Hangi cüretle buraya gelip sokak köpeği gibi bana bağırabiliyorsun!
كيف تجرؤ على المجيء إلى هذا المكتب والنباع علي ككلب باحة خردة؟

Kemiksiz köpeğe benziyorsun.
تبدو ككلب بدون عظمة

köpeğe benzemiyor. Kesinlikle değil.
إنها لا تبدو ككلب إطلاقا

Hala gardiyanın köpeği olarak çalışıyor.
ما زال يعمل ككلب الهجوم الخاص بآمر السجن

Tamam, sakın kaniş köpeğine benzemesin.
لكن لايجب أن تبدو كثيفة ككلب البوودل