"كلب في" - Translation from Arabic to Turkish

    • bir köpek
        
    • köpeğin
        
    • köpek var
        
    Otobüsün içinde bir köpek var. -Beni gördüğüne sevinmedin mi? Open Subtitles هناك كلب في مكان ما في الباص. المحطة التالية، فريدنجن.
    Ve, çocuklar, ileride kayıp bir köpek bulduğunuzda, bunu bildirin. Open Subtitles ويا أولاد، إن عثرتم على كلب في المستقبل فأبلغوا عنه
    Hey, yanımızdaki arabada bana bakan bir köpek var. Merhaba, köpek. Open Subtitles ثمة كلب في السيارة المجاورة ينظر إليّ ، مرحباً أيها الكلب
    Sex Shop'taki bir köpek maskesine 'güzel' ve 'yeni' dedin. Open Subtitles لا اعرف, لقد اشرت للتو لقناع كلب في متجر للجنس
    köpeğin derisini soymuş ve bir zırh geliştirmiş, köpeğin göğüs kafesini almış ve bir kızak geliştirmiş, başka bir köpeği kızağa bağlamış ve beline taktığı bok bıçağıyla buz kütleleri üzerinden kayarak kaybolmuş. TED وسلخ الكلب وارتجل سرج وأخذ القفص الصدري للكلب وارتجل زلاقة وربط كلب في السرج واختفى فوق الجليد، وسكين البراز في حزامه
    Karşıya geçmiş olmalı. Dünyada hiç bir köpek suda iz süremez. Open Subtitles لابد أنه عبر الماء، لا يوجد كلب في العالم يمكنه أن يتعقب رجل خلال الماء
    Sakin olun. Hava boşluğunda bir köpek var. Open Subtitles ابقوا هادئين ، هناك كلب في فتحات التهوية
    Aslında, etrafta bir köpek eğlenceli olabilir. Open Subtitles في الواقع سيكون وجود كلب في المنزل ممتعاً
    Operasyon odasına benim kafamı kurcalamak için bir köpek tasması yerleştirdin. Open Subtitles ووضعت طوق كلب في غرفة الفحص لا لشيء إلا كي تتلاعبي بعقلي
    Annen ve ben doğum gününde sana bir köpek almayı düşünüyoruz, ama söz vermiyoruz. Open Subtitles أنا و أمّك كنا نناقش أن تكون هديتك كلب في عيد ميلادك.
    Dışarıda yakın zamanda beslenmiş bir köpek var. Open Subtitles هـناك كلب في الـخارج يـبدو أنه لا يـأكـل جيـداً
    Başka ihtiyacım olan şeyler ise 5 farklı bebeğin babası ve bir köpek kıçı dövmesi. Open Subtitles كل ما أحتاجه هو خمسة أباء لأطفالي و وشم على شكل كلب في المؤخرة
    Aslında otoparkta bir araç gördüm camları kapalıydı. İçinde bir köpek vardı. Open Subtitles أتعرفين، لقد رأيتُ سيّارة في الموقف نوافذها مرفوعة، كان هُناك كلب في الداخل.
    Sakıncası yok tabii. Yola bir köpek çıktı ve öldürmeyeyim diye direksiyonu kırmak zorunda kaldım. Open Subtitles لا أمانع، كان هناك كلب في الطريق وانحرفت عن الطريق لأتجنب قتله
    —Hey, ne köpeği? Yatak odamın penceresinin baktığı avluda havlamadan duramayan bir köpek var. Open Subtitles هنالك كلب في الفناء مقابل نافذة غرفة نومي...
    Central Park'taki bir köpek bokunun parçası bile olabilir. Open Subtitles قد يكون حتى جزء من قذارة "كلب في "المنتزه المركزي
    Annem etrafta bir köpek olmasına dayanamıyor. Open Subtitles أمي لا تتحمل وجود كلب في المنزل.
    köpeğin tüyleri kanepenin her yerinde... Open Subtitles علي كل حال , يوجد شعر كلب في كل مكان بالأريكة

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more