Bu iki dönüşümün bir araya gelmesini daha çok Düşündükçe bunun çok büyük bir fırsat olduğunu fark etmeye başladım. | TED | كلما فكرت مزيدًا، في التحولين القادمين، كلما اقتنعت أنها فرصة كبيرة. |
Ama sonra, bu konuyu Düşündükçe, kendime karşı daha dürüst olmam gerekti. | TED | ولكن بعد ذلك، كلما فكرت في ذلك ، كلما كان علي أن أكون صادقة مع نفسي. |
Ancak daha çok üzerinde Düşündükçe, balığın bir şeyler biliyor olabileceğine daha çok ikna oldum. | TED | لكن كلما فكرت به أكثر كلما بدأت أرى أن لدى هذه السمكة حكمة ما. |
O zavallı köpek Laika'yı Düşündükçe çok üzülüyorum | Open Subtitles | أشعر بالاستياء حقّاً كلما فكرت بالمسكينة لايكا |
Onu düşündüğümde, dostlarıyla gülüşünü,... futbol oynayışını, kahvaltı edişini hatırlardım. | Open Subtitles | كلما فكرت فيه ، كنت أراه ... وهو يضحك مع أصدقائه ويلعب كرة القدم ويسخر من إفطاره |
Onun olduğuna inanmak istemezdim ama, Düşündükçe doğru olduğuna daha fazla inanıyorum. | Open Subtitles | لم أرغب في تصديق أنها كنت هي ولكن كلما فكرت أيقنت بإمكانية ذلك |
Ama annesini Düşündükçe, onu daha az hatırlıyordu. | Open Subtitles | لكن كلما فكرت ويندي بامها يمكنها أن تتذكّر أقل |
Ama Wendy annesini Düşündükçe, daha da az hatırlıyordu. | Open Subtitles | لكن كلما فكرت ويندي بامها يمكنها أن تتذكّر أقل |
Düşündükçe, bu koca yeri hepimiz için baştan kurduğuna inanasım gelmiyor. | Open Subtitles | كلما فكرت في الأمر عجزت عن تصديق كونك أعدت بناء هذا المكان لنا جميعاً |
Heisenberg şöyle yazdı: "Schrödinger denkleminin fizik kısmını Düşündükçe, | Open Subtitles | كتب هيزنبرج كلما فكرت ملياً في الجزء المادي من معادلة شرودينجر |
Bu yeni daire olayını Düşündükçe daha çok moralim bozuluyor. | Open Subtitles | كلما فكرت عن الشقة الجديدة أكثر كلما أنزعجت أكثر |
Ama bu konuyu Düşündükçe gerçekte hindiyi mi yoksa hindi fikrini mi seviyorum diye çelişkiye düştüğümü fark ettim. | Open Subtitles | لكن اتعلمون ؟ كلما فكرت في الأمر أيقنت أني لا أعرف |
Daha çok Düşündükçe, daha iyi anladım. | Open Subtitles | لكن كلما فكرت فيه أكثر، كلما أدركت أكثر، |
Ama Drake'i Düşündükçe buradan taşınmam gerektiğini daha iyi anlıyorum. | Open Subtitles | ولكن كلما فكرت حيال الدريك ، كلما عرفت انه يجب أن أغادر هذا المكان |
Ve Düşündükçe, fikir daha da iyi gözüktü. | Open Subtitles | و كلما فكرت أكثر ، كلما كانت الفكرة أفضل |
Bunun üzerinde Düşündükçe, bu olayın diğer olaylardan farkını merak etmeye başladım. | Open Subtitles | كلما فكرت في ذلك كلما كنت أتساءل ما يجعل هذا الموضع يختلف عن أي مكان أخرى |
Düşündükçe pek şansımız yok gibi geliyor. | Open Subtitles | كلما فكرت في الأمر، تشاءمت من فرص نجاحنا. |
ama sorusu hakkında Düşündükçe feminizmde kadınsal birşeyler olabileceğini düşünmeye başladım | TED | لكن كلما فكرت أكثر في سؤاله , كلما ظننت أنه قد يكون هناك شيء أنثوى له علاقة بالحركات النسائية . |
Ve bu şeyler hakkında daha fazla Düşündükçe, nöbetlerim arttı ve günlerimi bacaklarım kitlenmiş, konuşmam bulanıklaşmış olarak geçirdim ve günün sonunda böyle olacaktım. | TED | ولذا كلما فكرت في هذه الأشياء، كلما ازدات النوبات، وقضيت أيام ورجلي مربوطة، وأصبح كلامي غير واضحاً وعندما انتهت تلك الأيام، هذا ما أصبحت عليه. |
Onu düşündüğümde hâlâ biraz yüreğim sızlıyor. | Open Subtitles | ما زلت أتألم كلما فكرت فيها |