Harika arkadaşlarımız vardı ve dünyanın çeşitli harikalarını gördük, Kilimanjaro, Serengeti ve Olduvai Gorge gibi. | TED | كان لدينا أصدقاء رائعون و شهدنا عجائب الدنيا مثل كلمنجارو , سيرينجيتي , و اولدوافي جورج |
Süveterin karın bölgesi üstünde tüylü zebralar vardı. ve göğüs kısmının tam karşısında yine tüylü olan Kilimanjaro ve Meru Dağları bulunuyordu. | TED | وكان عليه حمير وحشية غامضة تسير قرب المعدة، وكان جبل كلمنجارو وجبل ميرو تقريباً بقرب الكتف، كان ذلك غامضاً أيضاً. |
Aslında bu Kilimanjaro'nun* gölgesinde eğlenmek hoşuma gidiyor ama şu olay var. | Open Subtitles | في ظل كلمنجارو هنا ولكن لدينا شيء لنقوم به |
Dudağının üzerindeki Kilimanjaro Dağıyla dışarıya çıkmazsın. | Open Subtitles | أنت لا تخرج لموعد وعلى شفتك جبل كلمنجارو |
"Kilimanjaro büyüklüğünde bir üzüntü hissettim yüreğimde." | Open Subtitles | إمتلأت روحي بالألم بحجم " جبال " كلمنجارو |
Geçen yıl Kilimanjaro Dağı'na tırmandı. | Open Subtitles | تسلّقتْ قمّةَ "كلمنجارو" العام الفائت. |
15 yasimdayken, "Çocugun Hayati" adli bir hikaye okumustum Kilimanjaro'ya tirmanma hakkinda. | Open Subtitles | عندما كنت ابلغ الخامسة عشرة ( قرأت قصة في مجلة ( بويز لايف ( حول تسلق جبل ( كلمنجارو |
Onun için Victoria Kilimanjaro'yu Kaizer'e verdi. | Open Subtitles | لذا أعطته (كلمنجارو) |