"كله عبارة" - Translation from Arabic to Turkish

• bir
• Bütün

bir harita oluşturmak istiyordum. Haritanın ilk bölümü petrolü topraktan çıkardığımız yer yani rafineriydi.
وما أردت فعله هو أن أرسم خريطة قوس للإستخراج٬ ومكان الإستخراج والتكرير. وهذا كله عبارة عن فصلٍ واحد.

Her odanın kendi harf kombinasyonu var, pratik olarak eminim ki bu yer bir küp her yüzünde 26 oda bulunan.
فرهان أكيد أن المكان كله عبارة عن مكعب به 26 غرفة علي كل جانب

Tundra çok tehlikelidir. Buzdan bir kale olan şehirde öyle.
المياه المتجمدة غدارة، والمكان كله عبارة عن حصن جليدي

Bütün bunlar benim deli olduğumu ima etmek için yaşadığım hayatın yanlış olduğunu ima etmek için.
الأمر كله عبارة عن تلميح مفاده انني مجنون بأن هنالك شئ خاطئ في طريقة حياتي

Bence Bütün bir nesil koyun haline getirilmiş.
أتعلم ، أشعر أن جيلنا كله عبارة عن خراف تم خداعنا جميعنا

Bütün bu şeyler sanki terkedilmiş bir Hazine Bakanlığı projesinden geriye kalan miras gibi birşey.
كله عبارة عن كود أسطوري بقايا من مشروع يخص الوزارة

Değer verdiğiniz bir şey yokmuş, değil mi?
الأمر كله عبارة عن سخرية مبطنة من قِبَلك .. أليس كذلك ؟

Tüm bunlar ayrıntılı bir hapisten kaçış planıydı.
ذلك الأمر كله عبارة عن خطة مُفصلة ليهرب من السجن

Ve burası bizi yatıştırmak için inşa edilen sanal bir hapishane.
و هذا العالم كله عبارة عن سجن افتراضي تم بنائه لإبقائنا مخدرين

Bütün bu olay katıksız bir felaket ve senin tek yaptığın yalan söylemek!
هذا كله عبارة عن كارثة خالصة ! و كل ما تفعلينه هو الكذب

Bütün bunlar büyük bir hatadan ibaret.
هذا الأمر كله عبارة عن غلطة كبيرة.

-Tamamiylen bir aldatmaca.
الأمر كله عبارة عن محاولة لتضليلنا

Bu beni yalnız yakalamak için dikkatle hazırlanmış bir plan değil mi?
هذا كله عبارة عن خطة بالغة الدقة للانفراد بي على حدة ... أليس كذلك ؟

Bütün geleceğim.
مستقبلي كله عبارة عن هوة كبيرة فارغة

Bütün buradakiler değersiz.
الامر كله عبارة عن فوضي.