Bugünün flaş haberi, Columbus Circle'da aranan suçlunun tuhaf ölümü. | Open Subtitles | أهم خبر الليلة هو مقتل مجرم مطلوب للعدالة في "كلومبوس سيركل" |
Columbus caddesindeki markette asılı bir karşılıksız çekin var. | Open Subtitles | هناك صك مردود باسمك معلّق عند بقالة -عند شارع كلومبوس . |
Bu yüzden okulumun şehri Texas'tan, Columbus'a doğru yola koyuldum. | Open Subtitles | لذا أنطلق الآن من مسكني الجامعي في (أوستن) بـ(تكساس)، إلى (كلومبوس) بـ(أوهايو) |
Ve ikinci başkan, Jack Klompus İkinci Etap ile ilişkileriniz göz önünde.., ...bulundurularak başkanlığa atandınız. | Open Subtitles | نائب الرئيس, (جاك كلومبوس... ) ووفقاً لدستور "الطور الثاني..."... |
- Jack Klompus 6000 dolar verdi | Open Subtitles | -أعطانا جاك كلومبوس 6 آلاف . |
- Evet ama seni kapına kadar götürürsem Central Park'ı dolaşıp, tekrar Colombus'a çıkmam gerekecek. | Open Subtitles | -أعرف، ولكن إن أوصلتك إلى منزلك ، سأضطر للعودة من وراء (سنترال بارك ويست) إلى شارع (كلومبوس). |
Tallahassee ve Columbus, her ikisi de doğuda kalıyor! | Open Subtitles | لعلمك، (تالاهاسي) و(كلومبوس) بإتجاه الشرق -إذاً؟ |
Anlaşmamız şu... Columbus. | Open Subtitles | إليك بالشروط يا (كلومبوس) يصعب الإنسجام معي |
Ben Columbus, Ohio. Zombiland'den iyi geceler. | Open Subtitles | هذا (كلومبوس) من (أوهايو) ببلد الزومبي يتمنى لكم ليلة طيبة |
Ben... Psikiyatristi görmek için Columbus'a gidebileceğimi sanmıyorum. | Open Subtitles | لا أستطيع الذهاب إلى (كلومبوس) لمقابلة ذلك الطبيب النفسيّ. |
Babam onu Columbus Devlet Hastanesi'ne yatırmak zorunda kaldı. | Open Subtitles | تعيّن على أبي تسجيلها لدى مصحّ بـ(كلومبوس). |
Columbus'un size verdiğim biyografisine bakma şansınız oldu mu diye merak ediyordum. | Open Subtitles | كنت أتسائل ما إذا سنحت لك الفرصة... للنظر في السيرة الذاتية لـ(كلومبوس... ) التي أعطيتك إياها |
Bak, Columbus'ta göreceğin şeylerin şurada 'insandviçini' yiyen arkadaştan daha güzel olmayacağına söz veririm. | Open Subtitles | أياً كان ما ينتظرك في (كلومبوس)، فأعدك أنه لن يكون أجمل... من صديقتنا التي تحاول... |
Columbus, Wichita, Little Rock. | Open Subtitles | (كلومبوس)، (وتشيتا)، (ليتل روك) |
Bu arada bu da Columbus'daki yakın bir arkadaşımın telefon numarası. | Open Subtitles | هذا رقم صديق مخلص لي في (كلومبوس). |
Hoş birisin Columbus, ama... | Open Subtitles | لأني معجبة بك (كلومبوس) |
Oh, sormayı unuttum. Ohio, Colombus'dan haberin var mı? | Open Subtitles | كنت أريد أن أسألك، هل تعرفين شيئاً عن (كلومبوس)، بـ(أوهايو)؟ |
Kraliçe Isabella, Colombus'nun peşine takılmadı. | Open Subtitles | الملكه (إيزابلا) لم تكن لصيقة بـ(كلومبوس) |