| Yaşarken ünlüydü, öldükten sonra tamamen unutuldu. | Open Subtitles | مشهور عندما كان حياً، ونُسىّ كلياً بعد مماته |
| Kadınların asıl istediği şey, evlendikten sonra tamamen kendini bırakacak kadar özgüvenli olan ve hala onu seveceğine emin olduğu birisidir. | Open Subtitles | ما تريده النساء حقاً رجلاً واثقاً بما يكفي للذهاب إلى الأسفل كلياً بعد الزواج وتعلم أنها ستبقى تحبه |
| O götverenle tanıştıktan sonra tamamen değişmişti. | Open Subtitles | تغيّرت كلياً بعد مقابلة ذلك المتسكع. |
| Sorun değil, anlaşma henüz iptal edilmedi. | Open Subtitles | -لا بأس، لم تضيع فرصة تعاقدي كلياً بعد . |
| Sorun değil, anlaşma henüz iptal edilmedi. | Open Subtitles | -لا بأس، لم تضيع فرصة تعاقدي كلياً بعد . |
| O götverenle tanıştıktan sonra tamamen değişmişti. | Open Subtitles | تغيّرت كلياً بعد مقابلة ذلك المتسكع. |