"كليتي" - Translation from Arabic to Turkish

• böbreğimi
• böbreğim
• böbrek
• Böbreklerim
• Böbreklerimi
• Clete
• Böbreğimin
• Böbreklerimden
• böbreğimde
• üniversite
• böbreklerini
• böbreklerime
• böbreklerinin
• böbreklerimin

24 saat sonra, Sacramento'da bir radyatöre kelepçelenmiştim ve o böbreğimi çalmaya çalışıyordu.
وبعد 24 ساعة أنا في ساكرمنتو ومقيد إلى جهاز التدفئة وهي تحاول أن تقطعني لتخرج كليتي

"Köpekbalıkları böbreğimi yemeğe çalıştılar" da diyebilirsin aslında.
أو يمكنك تسميته القروش: لقد حاولوا إلتهام كليتي

Yeterince bir süre beni seviyormuş gibi yaptı ve nakil için kendinin ihtiyacı olan böbreğimi çaldı.
حسناً، لقد تظاهر لوقت كافي أنه يحبني ليسرق كليتي لأنه كان يحتاج لزرع كلية

Sakat böbreğim ve ben teşekkür ederiz.
حسنا, كليتي المشوهة وأنا نشكركما كلتاكما.

böbrek ısmarlayacağım, çünkü benimki yolda bir yerlerde kaldı.
اعتقد بأني سأطلب صحن كلاوي تركت كليتي خارج الطريق في مكان ما

Yani böbreğimi o yaşlı adama vermek zorunda mıyım?
هل يجب أن تعطوا كليتي لذاك الرجل العجوز؟

Fakat yemin ederim böbreğimi satmak gibi değildi öyle bile olsa daha az acı verirdi.
ولكن الوضع ليس كأنني أبيع كليتي او هكذا ولو بعتها لكان الوضع أقل ألماً

Ve tabii ki de ona hemen böbreğimi verirdim ama böbreklerimiz eşleşmedi.
وبالطبع سأعطيها أحد كليتي بكل قلب لكننا غير متطابقين

böbreğimi alabilecek birini ancak bu kadar zamanda bulabilirim. Etrafa sorarım.
هذا اذا وجدت من يقبل بشراء كليتي ساسال لك

Elimde, böbreğimi kemirdiğin ultrason resimleri var.
حصلت على صورة بالموجات فوق الصوتية و انت تقضم كليتي.

Bana böbreğimi ver yada kendi böbreğini ver seni yaşlı keçi.
اعطني كليتي او اعطيني كليتك ايتها العنزة الخرفة

Maddiyatçı bir puştun içine konmadan önce böbreğimi iyi şeyler hakkında eğitmem gerek.
يجب علي أن أدرّس كليتي قبل أن تذهب إلى ذلك الأحمق

Bu evdeki tek ilaçlar kalbim, karaciğerim böbreğim, tükürük bezlerim, penisim ve ayağım için.
الأدوية فقط في هذه الشقة هي لقلبي، لكبدي كليتي وغددي اللعابية

Sen 1 Nisan şakası deyince de, böbreğim ziyan olmuştu.
فما كان منا إلا أن تركنا كليتي.

Burada işe başlamadan önce böbreğim alındı.
أصيبت كليتي قبل أن أعمل هنا مباشرة

Evet, sana böbrek taşlarımdan da bahsetmedim.
ولم اخبرك ان هناك حصوة في كليتي وماذا اذاً ؟

Böbreklerim şuradadır diye düşünmüyorum, karaciğerim burada, dalağım...
لا يمكننى تصور كليتي هنا، كبدي هنا ، طحالي..

Çünkü eminim sen, annesini seven iyi bir Meksikalısın ama benim Böbreklerimi alıp kaçabilirsin.
لأنني متأكدة من أنكَ فتى مكسيكي لطيف جدّاً يحب والدته لكنك قد تودّ أيضاً صنع قبّعة من كليتي

Üçüncü bölgede koştururken Clete Boyer'a çarptı.
يتعرقل عند القاعدة الثالثة ويسقط على (كليتي بوير)

Böbreğimin 2 farklı modeli vardı
في الحقيقة كليتي من ماركتين مختلفتين

Bu rezervasyonu yapmak için neredeyse Böbreklerimden birini sattım, bu nedenle geç kalma!
اضطررت لبيع واحدة من كليتي ل الحصول على تحفظ، حتى لا يكون في وقت متأخر.

Ben de böbreğimde niye ızgara izi var diyordum.
اتسائل لماذا قامو بشواء كليتي

Tıpkı, üniversite zamanlarında bardayken bir korumanın beni ensemden tutup kadınlar tuvaletinden dışarı attığı gibi.
مثل حين كنت في حانة كليتي وحملني الحارس من رقبتي ورماني خارج حمام السيدات.

Belki de insanların böbreklerini çalmak için otel odalarına getiren suçlulardansınızdır.
الذين يخدعون الناس لدخول الغرف الفندقية لسرقة كلياتهم -هل كليتي ما زالت معي؟

Neredeyse böbreklerime mal olacaktı ama neyse ki elimde sıralı floş vardı.
كأنت ستكلفني كليتي ,. لكن لحسن حظي كان لدي مجرى دم .

Gelip bize Kevin'in böbreklerinin çöktüğünü söylediler...
هم جاءو واعلموانا بالتشخيص كليتي كيفن كانت تقاوم الفشل الكلي

Bu batı dünyasının böbreklerimin nasıl... çalıştığını bilmesinden bıkıp usandım artık !
لقد مللت من أن العالم الغربي بأسره يعرف كيف تعمل كليتي