Ben de seni tahmin etmeye çalışıyordum, ama sanırım çoktan her şeyi gördüm. | Open Subtitles | أريد أن أُخمّن أشياءاً عنك أيضاً ولكنّنى أعتقد أننى رأيت بالفعل كلّ شىء |
Ben de seni tahmin etmeye çalışıyordum, ama sanırım çoktan her şeyi gördüm. | Open Subtitles | أريد أن أُخمّن أشياءاً عنك أيضاً ولكنّنى أعتقد أننى رأيت بالفعل كلّ شىء |
Hayır, fırına şimdi başladım. her şeyi aynı anda yapamam. | Open Subtitles | لا، لقد بدأت بتنظيف المطبخ ولا يمكننى عمل كلّ شىء فى وقتٍ واحد |
Hepimizin her şeyin etrafında olan her şeyi | Open Subtitles | فى سباق بـ 10 مليار دولار لحل لُغز حقيقة ما صُنع منه أنت، أنا، و كلّ شىء حولنا. |
Şovumda göstermeye çalıştığım şey de bu. Her yerde iyi insanlar var. her şeyin mahvedilmesi için bir kişi yeterli. | TED | هذا ما أحاول اظهاره في عرضي. هناك أناس طيبون في كل مكان. و يستحقّ الأمر شخصا واحدا ليفسد كلّ شىء. |
her şeyi ayarladım, hiçbir iz yok, hiçbir şey yok. | Open Subtitles | أنى أعددت كلّ شىء. لا آثار لا شيء. |
-Bay Rad her şeyi bilir.... ...her şey Bay Rad'in mekanında olur. | Open Subtitles | - السيد راد يعرف كلّ شىء يجرى فى حىّ السيد راد |
her şeyi söyledik. | Open Subtitles | لقد قُلنا كلّ شىء |
Zaten her şeyi yok ettin. | Open Subtitles | الآن، بعد أن دمّرت كلّ شىء |
Steiner her şeyi değiştirecek. | Open Subtitles | شتاينير سيغيّر كلّ شىء |
Steiner her şeyi değiştirecek. | Open Subtitles | شتاينير سيغيّر كلّ شىء |
Sana her şeyi açık olarak söylüyorum oğlum. | Open Subtitles | أقصد، أنت صديقى فى كلّ شىء |
Ve her şeyi daha iyi açıklayayım. | Open Subtitles | وسأجيب عن كلّ شىء بإخلاص |
her şeyi anlat. | Open Subtitles | أخبرونى كلّ شىء |
- Bana her şeyi anlatacaksın. - Kes şunu Ray. | Open Subtitles | ـ سوف تخبرنى كلّ شىء (ـ توقّف يا (راى |
Sonra beni uyandırdınız ve bir anlamı olan her şeyin yok olduğunu söylediniz. | Open Subtitles | ثم كان من اللطيف أن توقظوننى وتخبرونى بأنّ كلّ شىء له معنى فى حياتى قد ذهب |
Sadece her şeyin yolunda gitmesini sağlamak için burada. | Open Subtitles | إنه هنا فقط ليتأكد أن كلّ شىء يسير بشكل صحيح |