| Ben bundan çok bunaldım artık. Tek istediğim normal bir yaşam. | Open Subtitles | وقد سئمتُ جدّاً من ذلك، كلّ ما أريده هو حياة طبيعية. |
| Tek istediğim ülkeme dönmek ve buna param yüz kere yeter. | Open Subtitles | اسمع، كلّ ما أريده هو العودة إلى الدّيار ولدىّ ما يكفى للقيام بهذه الرحلة مئة مرّة |
| Tek istediğim seninle vakit geçirmek Bu aşk. | Open Subtitles | كلّ ما أريده هو نقضى بعض الوقت سويا ذلك الحب |
| Tek istediğim, bana Calgary ve Ray Kaspo hakkında bildiklerini anlatman. | Open Subtitles | كلّ ما أريده هو لَك لإخْبارني عن Calgary وحول راي Kaspo. |
| Tek istediğim saygını kazanmak, Frank. | Open Subtitles | كلّ ما أريده هو لكَسْب إحترامِكَ، فرانك. |
| - Hala dost olabiliriz.. Tek istediğim 10 yıllık bir dosya, Hatırladın mı ? | Open Subtitles | كلّ ما أريده هو ملف منذ 10 سنوات، أتذكر؟ |
| Tek istediğim diğer tarafa göçmek. | Open Subtitles | كلّ ما أريده هو أن أكون في الجانب الآخر منه |
| Tek istediğim insanların onun ne kadar özel biri olduğunu anlamaları. | Open Subtitles | كلّ ما أريده هو أن يدرك الناس كم هي مميّزة |
| Tek istediğim ait olduğum yere, evime dönebilmek için bana yardım etmen. | Open Subtitles | كلّ ما أريده هو أن تساعدني لأعودَ إلى حيث أنتمي، لأعودَ إلى دياري. |
| Sadece barış istiyorum. Tek istediğim buydu ve Büyücü bunu yapabilir. O iyi bir adam. | Open Subtitles | كلّ ما أريده هو السّلام وهذا ما أردته دوماً والساحر يستطيع القيام بذلك , إنه رجلٌ جيد |
| Tek istediğim ileri ya da geri bakmamak. | Open Subtitles | كلّ ما أريده هو ألّا أتطلع للمستقبل أو للماضي. |
| Tek istediğim eve dönmen. | Open Subtitles | كلّ ما أريده هو لَك للرُجُوع للبيت. |
| ...Tek istediğim şey; yanı başında olmak. | Open Subtitles | كلّ ما أريده هو أن أقف في مكان قريب منك |
| Tek istediğim şey; yanı başında olmak. | Open Subtitles | كلّ ما أريده هو أن أقف في مكان قريب منك |
| Tek istediğim şey çikolatalı puding ve sen. | Open Subtitles | كلّ ما أريده هو بودينغ الشوكولاتة وأنت |
| Tek istediğim ciddi bir cevap. | Open Subtitles | كلّ ما أريده هو الجوابَ الجدّيَ. |
| Bu duyguları içimde tutmak beni öldürüyor çünkü Tek istediğim herkese ne kadar mutlu olduğumu söylemek. | Open Subtitles | كبت هذه المشاعر داخلي يقتلني، لأنّ كلّ ما أريده هو إخبار -الجميع مدى سعادتي |
| Ama şu anda Tek istediğim annemin gözyaşının dinmesi. | Open Subtitles | "لكن الآن، كلّ ما أريده" "هو أن تتوقف أمّي عن البكاء" |
| Tek istediğim onu eve götürmek. | Open Subtitles | كلّ ما أريده هو العودة به للوطن |
| Hayır, Tek istediğim bir açıklama. | Open Subtitles | كلا، كلّ ما أريده هو التفسير |