Yapmam gereken tek şey imzalamak ama kalemi elime alacak gücü bulamıyorum. | Open Subtitles | كلّ ما عليّ هو التوقيع، ولا أستطيع إيجاد قلم. |
Yapmam gereken tek şey burayı satıp onun yanına dönmek olacak. | Open Subtitles | كلّ ما عليّ فعلهُ هُو بيع هذا المنزل والعودة إليها. |
Belki de sana geçirmem gereken tek şey budur. | Open Subtitles | "ربّما هذا كلّ ما عليّ توريثكَ إيّاه" |
Yapmam gereken tek şey odaklanmak. | Open Subtitles | كلّ ما عليّ فعله هو التركيز |
Bir yetkiliyle konuştum ve tek yapmam gereken, giriş sınavına katılmakmış. | Open Subtitles | تحدثت مع شخص ما في القبول، كلّ ما عليّ هو إجتياز إختبار الدخول. |
tek yapmam gereken şey, onunla gizlice görüştüğünü itiraf etmesini sağlamak. | Open Subtitles | صحيح، كلّ ما عليّ القيام به أن أجعلها تعترف أنّها تواعده سـرًا |
Yapmam gereken tek şey bu! | Open Subtitles | هذا كلّ ما عليّ فعله! |
- Bilmiyorum. - tek yapmam gereken yalan söyleyip söylemediğini anlamak için binanın güvenlik kameralarına bakmak. | Open Subtitles | كلّ ما عليّ فعله هو فحص كاميرات مراقبة المبنى وأكتشف إن كنتِ تكذبين. |
Şimdi tek yapmam gereken çenenin altına birazcık baskı uygulamak. | Open Subtitles | الآن، كلّ ما عليّ فعله هو إنزال ضغط بسيط على فكّكَ |