Ama duyduğuma göre bütün arkadaşları bahçıvanmış. | Open Subtitles | لكنمِنالذيأسمعه.. أن كل أصدقائه بستانيون. |
bütün arkadaşları o okula gideceği için artık onlarla oynayamayacak. | Open Subtitles | و حيث أن كل أصدقائه سيذهبون هناك فلن يكون قداراً على اللعب معهم |
Ama ormandaki bütün arkadaşları onun için çok sevindi. | Open Subtitles | ولكن كل أصدقائه من الغابة كانوا سعداء جداً من أجله |
Babası polisti. Tüm arkadaşları polis. | Open Subtitles | اسمع، كان والده شرطياً وكذلك كل أصدقائه |
Tam olarak işkence çekiyor. Tüm arkadaşları onu terk etti, olmaz! | Open Subtitles | إنه مُعذب تماماً كل أصدقائه تركوه. |
Ailesi yok, Bütün arkadaşlarıyla irtibatını kaybetmiş ve nasıl olur da bir adamın ne istediği hakkında bir fikri olmaz? | Open Subtitles | هو ليس لديه عائلة . هو لقد فقد الإتصال مع كل أصدقائه القدامى . و كيف يمكن لرجل أن لا يكون لديه رأي حول ما يريد ؟ |
Bütün arkadaşlarıyla yattığını biliyor. | Open Subtitles | إنه يعرف أنك مارستى الجنس مع كل أصدقائه |
İşte McCain bu açıdan avantajlı çünkü bütün arkadaşları ölü. | Open Subtitles | وهنا يحصل " ماكين " على امتيازه لأن كل أصدقائه ميتون |
bütün arkadaşları üniversite kazanmışlardı. | Open Subtitles | ذهب كل أصدقائه للجامعة |
Dylan ve o partideki bütün arkadaşları... hepsi onların dokunulmaz olduklarını düşünüyor. | Open Subtitles | ديلان) و كل أصدقائه في تلك الحفلة) يعتقدون أنهم لا يمكن المساس بهم |
Tüm arkadaşları da yanında. | Open Subtitles | وهو هناك بصحبة كل أصدقائه. |
Bütün arkadaşlarıyla toplanır, bocce, badminton falan oynarlardı. | Open Subtitles | .. يجمع كل أصدقائه .. "يلعبون "البوتشي"، "الريشة |