Luke, sevdiğin birinin sana ihanet etmesi berbat bir durum, ama bunu herkesin gözü önünde öğrenmen, oldukça aşağılayıcı oluyor. | Open Subtitles | لوكاس, أنه شعور سيء بأن تكون خنت بواسطة شخص يحبك وبأن تكتشف هذا الشيء أمام كل الأشخاص أنه مهين جدا |
Bununla herkesi zehirliyorsun, etrafı da yakacaktın... herkesin ölmesini mi istiyorsun? | Open Subtitles | إنك تخنقُ كل الأشخاص هنا هل تريدُ حرق الناس حتى الموت؟ |
Mekan bomboş! Jerry neredeyse herkesi kovdu. İtalyan sinemasının başı belada. | Open Subtitles | جيري أرسل كل الأشخاص تقريبا إلى البيت السينما الإيطالية تواجة مشكلات |
Bu annem işte. Dolayısıyla tanıdığım tüm insanlar var. | TED | هذه أمي. إذن هنا كل الأشخاص الذين أعرفهم. |
Saygı duyduğum tüm insanlar, artık benimle konuşmuyor. | Open Subtitles | كل الأشخاص الذين احترمتهم امتنعوا عن التحدث معي |
Ben Hammond. 28 seviyede bulunan bütün personel derhal bulunduğu yeri terketsin. | Open Subtitles | هنا الجنرال هاموند. كل الأشخاص عليه إخلاء المستوى 28 حالا |
Tüm personel her gidişinde aranıyor ve taranıyor. | Open Subtitles | كل الأشخاص , يمرون عبر المسح والتدقيق في كل مرة يغادرون من هنا |
Fikirlerin çeşitliliği için bu iyi, ayrıca herkesin fikrini duymak için erdemli bir yol. | TED | وهذا أمر جيد لتنوع الآراء، ولديه القوة لضمان تمكن كل الأشخاص من التعبير عن آرائهم. |
herkesin potansiyel bir yaratıcı olduğu bu zamanlarda, bu çifte darbe, kültürel pazarın geniş, yeniden bir tanımına sebep oluyordu. | TED | هذا التأثير المضاعف يخلق فرص ضخمة لإعادة تعريف السوق الثقافي، في زمن يصبح فيه كل الأشخاص مؤلفين محتملين. |
Çıplak resimli fincanları içeri sokmama izin vermedikleri için, televizyon rehberindeki herkesin üstüne çıplak organlar çizdim. | Open Subtitles | بما أنّهم يمنعونني من احضار مجلات المتعرّيات رسمت أجزاءً بذيئة على كل الأشخاص في دليل التلقزيون |
Yönetimde çalıştığın herkesin isimlerini istiyorum. | Open Subtitles | أريد أسماء كل الأشخاص في حكومة الولايات المتحدة الذي كنت تعمل معهم |
Genç bir hanım için salonda tanıdığı herkesin önünde dayak yemek utanç verici olurdu. | Open Subtitles | سيكون عارًا على الفتاة لكونها عوقبت في القاعة من قبل كل الأشخاص الذين يعرفونها |
Derdi olan herkesi tanırdı, herkes de onu severdi. | Open Subtitles | كانت تعرف كل الأشخاص المهمين والجميع كانوا يحبونها |
Derdi olan herkesi tanırdı, herkes de onu severdi. | Open Subtitles | كانت تعرف كل الأشخاص المهمين والجميع كانوا يحبونها |
herkesi hep kırdığın gibi, Onu da kırdın. | Open Subtitles | و أنت خذلته كما خذلتَ كل الأشخاص من حولك |
tüm insanlar, mekanlar, duygular hepsi onların gerçekten kim olduklarını yansıtırlar birlikte veya ayrı. | Open Subtitles | كل الأشخاص ، والأماكن ، والعواطف هنّ سيظهرنّ من يكونون حقاً معاً وأيضاً كل واحدة على حدة |
Annelerin işi budur. Sevdiğim tüm insanlar hayatlarında ki büyük anların arasında buraya gelip giderler. | Open Subtitles | كل الأشخاص هنا الذي أحبهم جاءوا من لحظات هامة من حياتهم |
Elimizdeki bütün personel dosyalarını sana göndereceğim. | Open Subtitles | سيكون لدي ملفات كل الأشخاص متوفرة سأرسلها إليك. |
Acil tahliye için bütün personel geçit odasına gelsin. | Open Subtitles | على كل الأشخاص التوجه لغرفة البوابة فورا للإخلاء |
Uzaktan kontrol sistemi devreye alındı. Tüm personel güvenli bölgelere lütfen. | Open Subtitles | تم تشغيل النظام باللاسلكي، الرجاء من كل الأشخاص الذهاب إلى مناطق آمنة |